İstanbul Gedik Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Gedik, İstanbul Gedik Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
Stratejik liderliğin kurumsal dayanıklılığı artırmaya yönelik etkisi: yazılım sektöründe bir araştırma
(İstanbul Gedik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Yaşar, Gülnihal; Gümüş, Tuğbay Burçin
Kurumlardaki liderlerin stratejik rolü, liderlik tarafından kurumsal kültürün şekillenmesine etkileri, liderlik tarafından çalışanların yetkinliklerinin değerlendirilmesi, stratejik planlama ve risk yönetimi süreçlerinde liderlerin rolü, liderlik tarafından kurumsal dayanıklılık stratejilerinin belirlenmesi ve liderlerin kurumsal dayanıklılığı artırmaya yönelik etkisinin araştırılması ile bulgular sonucunda çeşitli öneriler geliştirilmesi araştırmanın amacıdır. Araştırma, dinamik ve sürekli değişen bir dış çevreye sahip olan bir yazılım firmasında gerçekleştirilmiştir. Bu firmanın seçilme nedeni, iç yapısındaki bölümlerin ve bu bölümler arasındaki ilişkilerin fazlalığı, yoğun iletişim ve haberleşme ihtiyacının bulunmasıdır. Ayrıca, faaliyet gösterdiği yazılım sektöründe hızlı teknolojik gelişmelerin yaşanması, firmanın heterarşik bir yapıda olmasını ve matriks organizasyon yapısını benimsemesini zorunlu kılmaktadır. Bu özellikler, araştırmanın daha geniş ve derinlemesine bir bakış açısıyla ele alınmasına olanak tanımaktadır. Araştırmada, niteliksel araştırma yöntemlerinden yapılandırılmış görüşme yöntemine dayalı tümevarım analiz modelinden yararlanılmıştır. Araştırma yazılım sektöründeki bir kurumda 2023-2024 yılları içerisinde görev alan liderler ile yapılmıştır. Araştırmada stratejik liderlerin kurumsal dayanıklılığı artırmaya yönelik etkisine ilişkin hazırlanan araştırma soruları veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Araştırma katılımcıları araştırma yapılan kurumdaki altı ekip liderinden oluşmaktadır. Katılımcılara araştırma soruları iletilmeden önce demografik özelliklerinin belirlenebilmesine ilişkin ad soyad, yaş, cinsiyet, eğitim seviyesi, kurumda çalışılan departman, kurumda çalışılan yıl, kurumdaki mevcut pozisyon, kurumda liderlik rolünde bulunulan yıl bilgilerinin alınmasına dair sorular sorulmuştur. Liderler kurum içerisinde farklı ekiplerde liderlik sorumluluğunu üstlenmektedir. Ekip liderlerine liderlik tarafından kurumsal kültürün şekillendirilmesi, liderlik tarafından çalışanların yetkinliklerinin geliştirilmesi, stratejik planlama ve risk yönetimi süreçleri kapsamında liderlik rolü ve liderlik tarafından kurumsal dayanıklılık stratejilerinin belirlenmesi konularına ilişkin on dört soru iletilmiştir. Katılımcıların araştırma sorularına verdikleri cevaplar toplandıktan, çözümlendikten, yorumlandıktan ve analiz edildikten sonra her bir soru için edinilen bulgular açıklanmıştır. Bulgulardan kurumdaki stratejik liderlerin kurum dayanıklılığını artırmak için dayanıklılık bilincinin oluşması ve sürdürülmesinde, stratejik kararların alım ve uygulama süreçlerinde, tehdit ve krizlerin fırsata dönüştürülmesi aşamasında, kurumun vizyon ve misyonu doğrultusunda belirlenen amaç ve hedeflerin uygulanabilmesi için belirlenen uzun vadeli planların yapılması, uygulanması, denetlenmesi ve sonuçlandırılması süreçlerinde etkileri olduğu; bu etkinin kurum yararına artırılması için liderlerin yekinlik, sorumluluk, bilgi ve bilincinin artırılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bir kuşak, bir yol projesinde Türkiye'nin ekonomik etkisi: küresel iş birliği ve ticarette Türk perspektifi
(İstanbul Gedik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Yıldız, Muhammet; Sezer, Selim
Bu tez, "Bir Kuşak, Bir Yol" (BKBY) projesinin Türkiye'nin ekonomik manevraları üzerindeki etkilerini ve ülkenin küresel iş birliği ve ticaret perspektifini incelemektedir. Çalışmanın amacı, Türkiye'nin bu büyük ölçekli altyapı projesine katılımının jeopolitik konumu, ekonomik dinamikleri ve iş dünyası üzerindeki geniş kapsamlı etkilerini analiz etmektir. Projenin tarihçesi, kapsamı ve hedefleri detaylandırılarak Türkiye'nin bu devasa altyapı ve kalkınma girişimine entegrasyonu ele alınmıştır. BKBY projesi, Asya, Avrupa ve Afrika'yı kapsayan geniş bir altyapı ve yatırım ağıdır. Projenin temel hedefleri arasında ticaret yollarını modernize etmek, ekonomik entegrasyonu artırmak ve küresel ticaret akışlarını iyileştirmek yer almaktadır. Türkiye, stratejik coğrafi konumu ve tarihsel ticaret yollarının kesişim noktasında bulunması nedeniyle BKBY projesinde kritik bir rol üstlenmektedir. Hem kara hem de deniz yolları üzerindeki stratejik konumu sayesinde Türkiye, Asya ve Avrupa bağlantılarını güçlendirmekte ve projeye lojistik destek sağlamaktadır. Türkiye'nin dış ticaret hacmi, ulaştırma ve altyapı projelerine katkıları ile enerji koridorlarındaki rolü detaylı bir şekilde analiz edilmiştir. Türkiye'nin BKBY projesindeki iş birliği stratejileri ve Çin ile olan ekonomik ilişkileri kapsamlı olarak incelenmiştir. Ayrıca, Türkiye'nin diğer katılımcı ülkelerle geliştirdiği iş birliği ve ekonomik ilişkiler de değerlendirilmiştir. Projenin Türkiye ekonomisine etkileri, ticaret hacminin artışı, yeni pazarlara erişim imkânları ve yerel işletmeler üzerindeki etkileri üzerinden ele alınmıştır. BKBY projesinin Türkiye'nin ekonomik büyümesine katkıları ve uzun vadeli ekonomik hedefler üzerine stratejik öneriler sunulmuştur. Türkiye'nin BKBY projesinden maksimum fayda sağlaması için geliştirilen öneriler, politika yapıcılar ve iş dünyası için yol gösterici nitelikte sunulmuştur. Türkiye'nin projedeki rolünü daha da güçlendirmek ve küresel ticaret ağında rekabet avantajı elde etmek için atılması gereken adımlar tartışılmıştır. Projenin Türkiye için sunduğu fırsatlar ve karşılaşılan zorluklar değerlendirilmiş ve gelecekteki potansiyel etkileri analiz edilmiştir. Bu çalışmanın akademik literatüre önemli bir katkı sağlaması ve Türkiye'nin küresel ekonomideki yerini güçlendirmeye yönelik stratejik öneriler sunması hedeflenmektedir.
Impact of ethical climate on turnover intention and employee performance: a case study in the southern Technical University
(İstanbul Gedik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Almohammed, Aseel Nader Musa; Erkasap, Ahmet
This study examined the extent to which ethical climate affects turnover intention and employee performance, the research used the University of Southern Technical in Basra. The objective of this study was to examine the interplay between an organization's ethical climate, turnover intention, and employee performance. The study utilized a random sampling approach and administered a structured questionnaire via Google Forms to gather data. The target population consisted of 175 employees from Southern Technical University in Iraq. The analysis of data was used. Spss to analyze study data, respondent frequencies, normality test analysis, reliability analysis, correlation analysis, and regression analysis were all in line with the study's goal. The results emphasize the importance of cultivating and sustaining strong employee performance as a strategic approach to reducing turnover. Organizations that invest in improving employee performance through training, development initiatives, and supportive work environments are expected to observe a decrease in turnover intentions. Thus, prioritizing initiatives aimed at enhancing employee performance can foster greater workforce stability and retention within organizations.
Spinoza felsefesinde egemenlik ve hak meselesi
(İstanbul Gedik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Yılmaz, Muhammed Zeki; Aydın, Melike Belkıs
Bu çalışmada, ana hatlarıyla Spinoza'nın güç ile özdeşleştirdiği hak kuramı ve meşruiyet dışı bir çizgide konumlandırdığı egemenlik meselesi incelenmiştir. Spinoza, ontolojisini monist töz fikri ve ondan taşan kiplerin meydana getirdiği çokluk teması üzerine inşa etmiştir. Bu parça-bütün ilişkisinden onun en temel kavramlarından biri olan conatus kavramı belirmiştir. Her şeyin özünde bulunan bu çaba, güç ya da kudret olarak ifade edilebilen conatus, hakkın da özünü oluşturmaktadır. Böylece her insanın hakkı, gücünün uzanabileceği yere kadar uzanacak ve buradan bir hak-güç denkliği meydana gelecektir. Benzer şekilde Spinoza, insanların ortak bir amaca yönelmiş kolektif rızasıyla meydana gelen egemenliği de aşkınlıktan uzak, aynı neviden içkin bir nedensellik ile inşa edecektir. Spinoza, egemenliği, hukukun dışında hatta onu meydana getiren bir yerde konumlandırmakla beraber doğa halinin aksine ortak bir yaşam usulü de bu egemenlik hali ile mümkün kılınacaktır. Egemenliğin, hukukiliği inşa edici bu niteliği, onun meşruiyet dışı bir çizgide belirmesini sağlayacaktır. Bu haliyle egemenliğin meşru ya da gayrimeşru diye nitelenmesi mümkün olmayacaktır çünkü neyin meşru-gayrimeşru ya da neyin iyi-kötü olduğunu bizzat egemen belirleyecektir. Özet olarak bu çalışmada, Spinoza'nın hak-güç denkliği kurarak hakkı, içkin ve edimsel bir kavram olarak ele aldığı, bununla beraber egemenlik meselesinde de aynı içkinci felsefesinden dolayı egemenliği meşruiyet dışı bir çizgide konumlandırarak onu güç ile doğrudan bir ilişki biçimiyle açıkladığı, ortaya konmuştur.
Türkiyedeki iş kazalarının sosyo-ekonomik yapıya etkilerinin analizinde güvenlik kültürü politikaları için yeni bir model önerisi: sistem dinamikleri
(İstanbul Gedik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Küçük, İbrahim; Yağımlı, Mustafa
Bu araştırmanın temel amacı, belirli bir zaman diliminde iş kazalarının sıklık değerlerini, maliyetlerini, sistemin güvenlik seviyesini ve kazalarla ilişkili riskleri, insan kaynağı ve verimlilik performansını gösterebilen bir Sistem Dinamiği (SD) modelinin sunulması, makro düzeyde de güvenlik problemlerini araştırmak için teorik bir çerçeve olarak kullanılabilecek genel bir sistem dinamiği modeli önermeyi amaçlamaktır Böyle bir model, kuruluşların potansiyellerini değerlendirmek ve sonuçlar çıkarmak için farklı iyileştirme senaryoları yürütmesine izin verecektir. Sistem dinamiği yöntemi geri besleme döngüleri içeren dinamik problemlerin modellenmesine ve analiz edilmesine olanak sağlayan bir yaklaşımdır. Dinamik karmaşıklıkla başa çıkmak için bir çerçeve sağlar. Güvenlik kültürü gibi karmaşık güvenlik konularını analiz etmek ve anlamak için giderek daha fazla benimsenmektedir. Böyle bir yaklaşımı kullanarak ve nedensel geri besleme döngüleri analizi ve stok ve akış yapısının yardımıyla, bu sistemler içindeki karmaşık etkileşimleri tanımlayabilir ve kavramsallaştırabiliriz. Bu çalışmada sunulan modelde güvenlik kültürünün standart öncü göstergeleri ilk olarak literatürden tanımlanmıştır. Daha sonra, kaza oluşumunu etkileyen faktörleri ve güvenlik kültürü bileşenlerini simüle etmek için bir sistem dinamiği modeli geliştirilmiştir. Temel değişkenlerin tanıtılması ve belirlenmesi, nedensel ve akış diyagramlarının çizilmesi ve sistem dinamikleri yaklaşımı ile oluşturulan model farklı parametre değerleri ve gelecek senaryoları altında Stella Archtect 3.3 yazılımı ile test edilerek sonuçları analiz edilmiştir. Sonuçlar, güvenlik kültürü politikaların uygulanmasının ve işyerinde güvenlik kültürü ve standardizasyonun teşvik edilmesinin, kaza yönetimi üzerinde olumlu bir etkisi olabilecek başlıca uygun ve etkili çözümler olduğunu göstermektedir. Önleyici eylemlerin güvenlik performansının arttırılmasında reaktif eylemlerden daha etkili olduğunu işletmelerde kuruluşun iş sağlığı ve güvenliği tehlikelerini belirleyerek iş sağlığı ve güvenliği performansını nasıl iyileştirebileceğini kuruluşun güvenlik kültürünün geliştirilmesine yardımcı olabileceğini göstermektedir. Böyle bir model, kuruluşlarının potansiyellerini değerlendirmek ve sonuçlar çıkarmak için farklı iyileştirme senaryoları yürütmesine izin verecektir. Ayrıca bu politikalardan hem güvenlik kültürü hem de insan kaynağı uygulamaları kaza sayısını azaltmada önemli etkileri olmakla birlikte, uzun vadeli bir bakış açısıyla güvenlik kültürü politikası en etkili olanıdır.