Arşiv logosu
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Tuncer, Ece" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Psoriazis hastalığı olan ve olmayan bireylerin ayrılma bireyleşme, annenin algılanan reddi ve savunma mekanizmaları açısından karşılaştırılması
    (İstanbul Gedik Üniversitesi, 2021) Tuncer, Ece; Mercan, Fatma Sibel
    Psoriazis hastalığı biyopsikososyal etmenlerle ortaya çıkan, kişinin yaşam kalitesini etkileyen, damgalanmaya, sosyal izolasyona ve sosyal ilişkilerde sorunlara yol açan yaygın bir deri hastalığıdır. Bu araştırmanın temel amacı psoriazis hastaları ile deri hastalığı olmayan bireylerden oluşan iki ayrı grubun altta yatan psikolojik ve gelişimsel değişkenler açısından karşılaştırılmasıdır. Psoriazis hastalarının erken dönem anne bebek ilişkilerinde sorunlar olduğu araştırmalarda gösterilmektedir. Daha önce yapılmış çalışmalarda, erken dönemde annenin yeterince kapsayamaması, anne ile ilişkinin aniden kopması ya da yeterince kurulamaması gibi durumlar, bebeğin ayrılma bireyleşme güçlüğü yaşamasını ve ruhsal yapılanmasında sorunlar ortaya çıkmasını sağlayabilmektedir. Annenin bilinçdışı nefreti ve bebeği reddetmesinin sonucunda bebeğe yeterince dokunamama, kapsayamama ve kucaklayamaması erken dönem iletişim yolu olan deride çeşitli sorunlar ortaya çıkarabilmektedir. Bu çalışmada, anne ile erken dönem ilişkinin etkilerini keşfetmek amacıyla, ayrılma bireyleşme, savunma mekanizmaları ve annenin algılanan reddi açısından psoriazis hastalığı olan ve olmayan iki grup arası farklılıklar araştırılmıştır. Araştırmada şu hipotezler test edilmiştir: (1) Psoriazis hastalığı olan bireylerin olmayan bireylere göre annelerinin reddediciliğine yönelik algısı daha yüksektir; (2) Psoriazis hastası olan bireylerin olmayan bireylere göre ayrılma bireyleşme güçlüğü daha fazladır; (3) Psoriazis hastalığı olan bireylerin olmayan bireylere göre daha fazla immatür (ilkel) ve nevrotik savunma mekanizmaları kullanmaktadır. Araştırmanın evreni psoriazis hastalarından ve bir deri hastalığı olmayan bireylerden oluşmaktadır. Kartopu örnekleme yöntemi ile seçilen katılımcılar çevirim içi link üzerinden anket sorularının yanıtlamışlardır. Çalışma, ''örneklem üzerinde koşulları değiştirici herhangi bir müdahalede bulunmadan mevcut özellikleri ile betimlenmesi" olarak tanımlanan (Karasar, 2016) tarama modelinde yürütülmüştür. 91 psoriazis hastası ve 84 deri hastalığı olmayan bireyin katıldığı bu çalışmaya toplam 175 kişi katılmıştır. Psoriazis hastalarını, Şişli Devlet Hastanesi Psoriazis Kliniği'ne başvuran, dermatologlar tarafından psoriazis tanısı almış hastalar oluştururken, kontrol grubu rastgele şekilde çevreden toplanmıştır. Katılımcılara, Bilgilendirilmiş Onam Formu ve Rıza Formu verilmiştir. Veri toplama araçları olarak Demografik Bilgi Formu, Yetişkin Ebeveyn Kabul-Red Ölçeği – Kısa Formu (EKRÖ), Savunma Biçimleri Testi (SBÖ) ve Ayrılma Bireyleşme Ölçeği (ABÖ) kullanılmıştır. Elde edilen bulguların analizi SPSS 25.0 programı kullanılarak yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, EKRÖ ortalama puanları incelendiğinde, psoriazis hastası olan bireylerin olmayan bireylere göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde annelerini daha reddedici olarak algıladıkları bulunmuştur (p<0.05). ABÖ ortalama puanlar karşılaştırıldığında, psoriazis hastalığı olan bireylerin, hastalığı olmayan bireylere göre ayrılma bireyleşme güçlüklerinin istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde daha fazla olduğu görülmüştür (p<0,05). Ayrıca ABÖ'ye göre kesme puanı 190 üstünde olan toplam puan patolojik sınır olarak kabul edilmiş ve gruplar buna göre karşılaştırılmıştır. Psoriazis hastalarında patolojik düzeyde ayrılma bireyleşme güçlüğü yaşayanlar %44 iken kontrol grubunda bu oran %14,3 bulunmuştur ve bu da istatistiksel olarak anlamdır (p<0.05). Savunma biçimleri açısından farklılıklar için, SBÖ'nün matür, nevrotik ve immatür savunmalar olarak ayrılan üç düzeyinin ayrı ayrı ortalama puanları karşılaştırılmış ve matür ve immatür savunmalarda istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). Psoriazis hastalığı olanlar, olmayan bireylere göre immatür savunmaları daha fazla kullandıkları; psoriazis hastalığı olmayan bireylerin ise hastalığı olan bireylere göre matür savunma mekanizmalarını daha fazla kullandıkları bulunmuştur ve bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Sosyodemografik değişkenlere bakıldığında, deney ve kontrol grupları psikiyatrik tanı ve ilaç kullanma, psikoterapi alma, bedensel hastalık türü, sigara kullanımı, bağımlılık tanısı, bedensel hastalık oranı, sigara, alkol, madde ve ilaç kullanımı bakımından anlamlı farklılık göstermemiştir. Araştırma sonuçları, araştırmada ele alınan hipotezler, literatürde yer alan çalışma sonuçları ve ortaya atılan kuramlar doğrultusunda tartışılmıştır. Çalışmanın, ortaya atılan kuram ve literatürdeki çalışmalarla desteklendiği bulunmuştur. Bu anlamda çalışmanın hem psikoloji ve dermatoloji alanında uzmanlara ışık tutacağı hem de bu alanda yapılan çalışmalara katkı sağlayacağı düşünülmüştür.

| İstanbul Gedik Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Cumhuriyet Mahallesi, İlkbahar Sokak No: 1-3-5, Yakacık, 34876, Kartal, İstanbul, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim