DergiPark - Ulusal Yayınlar

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 131
  • Öğe
    Kanatlı Etlerinde Campylobacter Türlerinin Kültür Yöntemi ve Kütle Spektrometresi ile Tespiti
    (İstanbul Gelişim Üniversitesi, 2018) Kestir, Elif; Özpınar, Haydar
    Amaç: Campylobacter bağırsak florasının doğal bir üyesi olan, enterik ve genital sistem infeksiyonlarına neden olan mikroorganizma familyasıdır. Alt türlerinden Campylobacter jejuni ve Campylobacter coli insanlarda gastroenteritisin başlıca nedenleri arasında olup, Bulaşıcı Hastalıklar Sürveyan ve Kontrol Esasları Yönetmeliği’ne göre "Bildirimi zorunlu D grubu bulaşıcı hastalıklar" kapsamında takip ve ihbarı laboratuvar seviyesinde zorunlu tutulmaktadır. Buna ek olarak, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2007-2015 yılları arası gıda kaynaklı hastalıklar raporunda Campylobacter kaynaklı enterik hastalıkların sürveyans raporu içine almıştır. Bu çalışmada İstanbul ili sınırları içinde satışa sunulan toplam 100 adet çiğ tavuk eti örneğinde (50 tavuk kanat ve 50 tavuk baget) Campylobacter türlerinin kültür yöntemi ve kütle spektrometresi ile tespiti amaçlandı. Yöntem: Örnekler mikrobiyolojik yöntemle ön zenginleştirme ve selektif zenginleştirme işlemine alındı. Selektif besiyerinde gelişen şüpheli Campylobacter kolonilerine oksidaz ve katalaz testleri uygulandı. Oksidaz ve katalaz pozitif izolatlar kütle spektrometresi ile kesin tiplendirme işlemine alındı. Bulgular: Kütle spektrometresi ile tiplendirme sonucu 3 örnekte (%3) 2 C. jejuni ve 1 C. coli suşu kesin şekilde tanımlandı. Sonuç: Çiğ satılan tavuk etlerinin Campylobacteriosise yol açan türler ile bulaş oldukları, gıda güvenliği ve halk sağlığı bakımından risk taşıdıkları ve genel hijyen kurallarına dikkat edilmediği anlaşılmıştır. Ayrıca, kültür bazlı mikrobiyolojik yöntemlerin Campylobacter türlerinin tespitinde modern enstrumental yöntemler ile desteklenmesi gerektiği görülmüştür.
  • Öğe
    COVID-19 PANDEMİSİ DÖNEMİNDE SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA TÜKENMİŞLİK: İSTANBUL İLİ ÖRNEĞİ
    (İrfan TÜRKOĞLU, 2021) Hoşgör, Derya Gündüz; Tanyel, Tuba Çatak; Cin, Saadet; Demirsoy, Serpil Bozkurt
    Bu çalışmada Covid-19 döneminde sağlık çalışanlarının tükenmişlik düzeylerinin belirlemesi amaçlanmıştır. Tanımlayıcı tipteki araştırma, İstanbul ilinde bulunan Sağlık Bakanlığına bağlı kuruluşlarda çalışan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 120 sağlık çalışanı ile gerçekleştirilmiştir. Veriler 12 Kasım -11 Aralık 2020 tarihleri arasında Kişisel Bilgi Formu ve Maslach Tükenmişlik Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Araştırmanın yapılabilmesi için etik kurul izni alınmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde nicel veriler için tanımlayıcı istatistiksel yöntemler, bağımsız örneklemlerde t testi, tek yönlü varyans analizi (Anova) kullanılmıştır. Araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının %53,3’ü 32 yaş ve üzerinde, %73,3’ü kadın, %50,8’i bekâr olup, %60,8’inin çocuk sahibi olmadığı, yarısından fazlasının (%60) üniversite mezunu, yarısının (%50) haftalık en az 45 saat çalıştığı, %60’ının gündüz-gece dönüşümlü (vardiya usulü) çalıştığı, %50,8’inin meslekte en az 10 yıldır çalıştığı, yaklaşık %72’sinin en az dokuz yıldır aynı sağlık kurumunda çalıştığı, %80’inin yeterli kişisel koruyucu ekipmana sahip olduğu, yaklaşık %86’sının Covid-19 pozitif tanısı almadığı, yaklaşık %76’sının ailesinin Covid-19’a yakalanmadığı ve yaklaşık %57’sinin Covid-19 pandemisinden çok endişe duyduğu saptanmıştır. Sağlık çalışanlarının genel tükenmişlik ölçeği toplam puan ortalaması 1,53±0,60 olup; duygusal tükenme alt boyut puan ortalamasının 1,85±0,92, duyarsızlaşma alt boyut puan ortalamasının 1,11±0,79 ve kişisel başarı duygusunda azalma alt boyut puan ortalamasının 1,43±0,64 olduğu belirlenmiştir. Sağlık çalışanlarının öğrenim durumu ve çalışma şekli ile ölçek puanları arasında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının düşük tükenmişlik düzeyine sahip oldukları tespit edilmiştir. Bununla birlikte; lisansüstü eğitim alanların daha fazla duygusal tükenme yaşadığı; gece gündüz-gece dönüşümlü olarak (vardiya usulü) çalışanların daha fazla genel tükenmişlik yaşadığı belirlenmiştir.
  • Öğe
    Farkındalık Geliştirme Programının Normal Gelişim Gösteren Akranların Özel Gereksinimli Çocuklara Yönelik Tutumlarına Etkisi
    (İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, 2019) Sansi, Ahmet; Ünal, Kübra; Nalbant, Sibel
    DOI: 10.5152/rss.2019.0001 Bu araştırma, özel gereksinimli akranları ile birlikte bütünleşik fiziksel aktivite (BUFA) temelli farkındalık geliştirme programına katılan normal gelişim gösteren (NGG) öğrencilerin, özel gereksinimli akranlarına yönelik tutumlarındaki değişimin incelenmesi amacı ile yapılmıştır. Araştırmaya 161 kız, 185 erkek olmak üzere toplam 346 NGG ilköğretim öğrencileri katılmıştır. Katılımcılar rastlantısal yöntem ile uygulama grubu (UG) (n=86 erkek; yaş=13,18±1,10 ve n=87 kız; yaş=13,09±1,15) ve kontrol grubu (KG) (n=99 erkek; yaş=13,80±1,28ve n=74 kız; yaş=13,98±1,16) olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Araştırmada ön test son test deney-kontrol gruplu yarı deneysel yöntem kullanılmıştır. UG’deki katılımcılar kendi yaş grubundaki özel gereksinimli akranları ile birlikte 75 dakika süren BUFA temelli farkındalık geliştirme programında yer alırken KG rutin süreçteki eğitimlerine devam etmiştir. Katılımcıların tutumları 75 dakika süren BUFA temelli farkındalık geliştirme programı öncesi ve sonrasında Arkadaşlık Aktivite Tutum Ölçeği ile değerlendirilmiştir. Verilerin istatiksel analizinde SPSS 20. paket programı kullanılmış olup, BUFA temelli farkındalık geliştirme programı sonrasında UG’ nin tutum puan ortalamaları, başlangıçta 28,32±8,90 iken, etkinliğe katılım sonrasında 38,01±10,92 olarak bulunmuştur (p0,05). Sonuç olarak; BUFA temelli farkındalık geliştirme programına katılan NGG öğrencilerin özel gereksinimli akranlarına yönelik tutumlarında istatistiksel olarak olumlu değişim olduğu tespit edilmiştir. Cite this article as: Sansi A, Ünal K, Nalbant S. The Effect of Awareness Program on Attitudes of Peers Towards Children with Special Needs. Research in Sports Science 2019; 9(2); 31-4.
  • Öğe
    The Experiment and Simulation Results of Speed Control of Permanent Magnet Synchronous Motor by Using Fuzzy Controller
    (İstanbul Gedik Üniversitesi, 2018) Teker, Aykut; Kuyumcu, F Erfan
    This paper is concerned with the topics on the speed control of Permanent Magnet Synchronous Motor (PMSM) with using Matlab/Simulink in real system. The speed control of motor model is done with Fuzzy Logic controller. The Simulation and experimental results of controller performances are compared with the speed graphs obtained
  • Öğe
    Golden Ratio Discovered in Nonlinear Superconductor
    (İstanbul Gedik Üniversitesi, 2018) Çataltepe, Özden Aslan; Özdemir, Zeynep Güven; Onbaşlı, Ülker
    Mercury based high temperature superconductor as a nonlinear dynamical system constitutes a natural laboratory for searching quantum chaotic transitions. In our previous works, these chaotic transitions had been expressed in details and mathematically proved by determination of negative Schwarzian derivative. In this work, we have focused on the net effective mass of the quasi particles, m* at the vicinity of absolute zero temperature and the mass of the double helix quantum wave i.e. topological Segâh solitons. The net effective mass of the quasi particles as the function of the phase of the superconducting system had already been determined in our previous works by using an advanced differential method that is based on the magnetic data obtained by SQUID (Superconducting Quantum Interference Device) measurements. The mass of the double helix quantum wave, whose wave length coincides with ultraviolet region of the electromagnetic spectrum, muv, has also been calculated with the wave length of the solitons in relativistic manner. Since we have already proved the three dimensional resonance at low temperatures for the mercury cuprates, the determination of the ratio of these masses at the vicinity of absolute zero would be a promising method for searching the properties of resonance. Hence, we have determined the resonance state which appears as the golden ratio in muv/m* values for the distances x=0.23?m and x=2,361?m at absolute zero temperature for the optimally and over oxygen doped mercury cuprate superconducting nonlinear condensed matter system, respectively
  • Öğe
    Strategic Management Culture and Municipalities: An Investigation on Municipalities of TR82 Region
    (Kastamonu Üniversitesi, 2020) Bayraktar, Ergin; Turan, Erol; Çetin, Sefa
    Advances in information and communication technologies in the world have been giving rise to changes in the understanding of management systems. This rapid change and development is also considered as the cause of uncertainties and unpredictability. As a result, managing organizations with classical management styles is considered to have little chance of success, even if managed. It is increasingly difficult to meet the new needs of human beings with classical management approaches. In this study, it is aimed to examine how basic and current concepts discussed in the theoretical framework related to strategic management are included in the strategy documents of municipalities in practice and in the context of the adoption of strategic management culture, evaluations were made on these concepts. According to the Turkey Statistical Classification of Territorial Units, the strategic documents of the municipalities of Kastamonu, Çankırı and Sinop provinces, which are the provinces of TR82 region, were determined as the scope of the study. In this context, the results were tried to be interpreted using the “frequency analysis” method through the content analysis model. As a result, in the strategic documents of the municipalities covered in the study, some of the basic and current concepts related to the concept of strategic management are given however, this situation is limited, in particular, it is considered that the small number of new concepts related to strategic management can be seen as a deficiency in strategic documents.
  • Öğe
    The Effect of 14-Week Inclusive Physical Activity Program on Attitudes in Primary School Students
    (İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, 2019) Sansi, Ahmet; Güleç, İsmail; Nalbant, Sibel
    DOI: 10.5152/rss.2019.0003The aim of this research is to investigate the effect of 14-week Inclusive Physical Activity (IPA) program on the attitudes of primary school students with typical development (TD) toward peers with disabilities. Analysis was conducted on a total of 38 students with TD, including 23 girls (age: 9.47±0.510) and 15 boys (age: 9.6±0.507). Prior approval was obtained from the families of all participants. The students participated in IPA program that was scheduled for 14 weeks, 1 day a week for 75 minutes. Attitudes were measured using the Adjective Checklist and a friendship activity scale (FAS) before and after the 14-week BUFA program. Wilcoxon test was employed to investigate the statistically significant difference between FAS and scores obtained from the Adjective Checklist of the students with TD post the 14-week BUFA program. Additionally, the Mann–Whitney U test was conducted to determine whether there was a statistically significant difference between the attitudes of boys and girls. As a result, it was established that there is a statistically significant positive change in the attitudes of primary school students with TD through participation in IPA program (p<.05). On the contrary, when the effect of gender on attitudes was examined, no statistically significant difference was observed in the attitude changes of male and female students (p>0.05). As a result; It was found that there was a positive change in the attitude of the peers who participated in IPA environment towards children with special needs. Cite this article as: Sansi A, Güleç İ, Nalbant S. The Effect of 14-Week Inclusive Physical Activity Program on Attitudes in Primary School Students. Research in Sports Science 2019; 9(1); 1-4.
  • Öğe
    ÖLÇEK GELİŞTİRME: KURAM ve UYGULAMALAR
    (İstanbul Gelişim Üniversitesi, 2021) Keçeci, Şenay
    Yazar: Robert F. DeVELLIS, Ölçek Geliştirme: Kuram ve Uygulamalar, (Scale Development Theory and Applications), (çev.) Tarık Tozan, İstanbul: Nobel Yayınları, 2017, 206 s.ISBN: 9786051339375
  • Öğe
    KURUMSAL DEMOKRASİ ALGISININ ETİK DEĞERLERE YATKINLIK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA
    (Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, 2021) Sadykova, Guzel; Çetin, Sefa; Şahin, Serpil; Eflanili, Badenur
    Çalışma kurumsal demokrasi algısının etik değerlere yatkınlık üzerine olan etkisini belirlemeyi amaçlamaktadır. Kurumsal demokrasi algısı, kurum içerisinde çalışanların kendilerini ilgilendiren kararlara katılımı, yönetimin adil tutumu, kişisel haklara saygı, şeffaflık gibi etkenleri ifade eder. Araştırma kapsamında kurumsal demokrasi algısı, kişisel değerlere saygı, demokratik tutum, demokratik yönetim, demokratik davranış ve otorite algısıyla ölçülmüştür. Etik değerlere yatkınlık, ahlaki kararlar alırken davranışların sonuç ve nihai değerleri açısından anlamlılığını belirleyen kalıpları içerir. Çalışmada etik değerlere yatkınlık sevgi/saygı, adalet/dürüstlük ve işbirliği boyutlarıyla irdelenmiştir. Sağlık çalışanları üzerinde yapılan araştırmanın sonucunda kişisel değerlere saygı ve otorite algısı boyutlarının etik değerlere yatkınlık üzerinde pozitif ve anlamlı etkileri olduğu saptanmıştır.
  • Öğe
    Akıllı Sınır Yaklaşımı Çerçevesinde Blok Zinciri Teknolojisinin Gümrük İşlemlerinde Potansiyel Kullanım Alanları
    (Customs and Trade Inspectors Association, 2018) Aktaş, Gökhan
    Küresel ticaret, eşyanın sınır ötesine geçişini hızlandırmak için Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması ve Revize Edilmiş Kyoto Protokolü gibi yasal metinlerin yanında teknoloji tabanlı akıllı sınır uygulamalarıyla da desteklenmektedir. Bu çalışmanın amacı, akıllı sınır yaklaşımı çerçevesinde gümrüklerde blok zinciri tabanlı uygulamaların kullanabileceği alanları tartışmaktır. Bu motivasyonla, kurgulanan bir dış ticaret senaryosu üzerinde başlıca blok zinciri karakteristikleri dağıtık defter teknolojisi, eşler arası protokol, mutabakat ve doğrulama mekanizmaları, verilerin değiştirilemezliği ve izlenebilmesi, özel/genel anahtarlı altyapı, akıllı kontratlar vb. açıklanmaktadır. Blok zinciri teknolojisinin akıllı sınırları destekleyerek özellikle güvenli bir ekosistemin oluşması, ticaretin kolaylaştırılması, etkili risk analizi ve gümrük denetimi konularında işlevsel olabileceği değerlendirilmektedir
  • Öğe
    Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Çalışanlarının Spor Yönetimindeki Alan Uygulamasına Bakışı
    (Manisa Celal Bayar Üniversitesi, 2018) Çoknaz, Dilşad; Eroğlu, Yeşer; Bulut, Devrim
    Türkiye’de sporun yönetiminden sorumlu kurumlar arasındaki GHSİM’ lerde iş yeri amiri olabilme potansiyeline sahip çalışanların eğitim ve görev değişkenleri açısından spor yönetimindeki alan uygulamasına bakış açısını belirlemek çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Bu araştırma betimsel bir araştırmadır. Araştırma grubunu 155 GHSİM çalışanı oluşturmaktadır (61 müdür, 40 uzman ve 54 memur). Veri toplama aracı olarak Ross ve Beggs (2007) tarafından rekreasyonel spor yönetimi stajında öğrenci ve yöneticilerin bakış açılarını karşılaştırmak üzere modifiye edilen, Türkçe uyarlaması Çoknaz (2014) tarafından yapılan ölçme aracı kullanılmıştır. 5’li Likert tipi ölçme aracı 47 maddeden oluşmaktadır. Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayısı .92’dir. Kolmogorov-Simirnov testi sonucunda veriler normal dağılmamış ve analizlerde Mann Whitney U ve Kruskal Wallis testleri kullanılmıştır.  Anlamlılık düzeyi 0.05 olarak belirlenmiştir. Alan uygulamasının iş yerinin personel seçimine yardımcı olması,  üniversite ve kurumlar arasındaki bağlantıyı güçlendirmesi,  iş yerinin imajını ayrıca öğrencinin problem çözme becerilerini geliştirmesine yönelik spor eğitimine sahip olanların lehine istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Uygulama yapılan iş yerinde öğrenciye eğitim, mesleki gelişim, iş planlama, program yönetme, bütçe hazırlama gibi fırsatlar sunulması gerektiği yönünde spor eğitimi alanların lehine, yine eğitim, mesleki gelişim, iş planlama ve program yönetmede ise müdürler ile uzmanlar arasında uzmanların lehine olacak şekilde fark ortaya çıkmaktadır. Öğrencilerin iletişim, insan ilişkileri, pazarlama, motivasyon ve talimatlara uyma gibi becerileri konusunda spor eğitimi alanlar ile almayanlar arasında spor eğitimine sahip olanların lehine anlamlı fark bulunmuştur. Görev değişkenine göre iletişim ve insan ilişkilerinde müdür ve uzmanlar arasında uzmanlar lehine anlamlı fark çıkarken, öğrencinin 40 saatten fazla çalışmaya hazır olması konusunda müdürlerin lehine anlamlı fark bulunmaktadır. İş yerlerinin öğrencilerin becerilerini geliştirmeye istekli olması nitelikli bir uygulama süreci açısından önemlidir. Araştırmada yalnızca spor eğitimi alanlar, alan uygulamasının problem çözme becerilerini geliştirmesi gerektiğine yönelik görüş sahibidir. Bu durumda diğer beceriler konusunda farkındalık oluşturulması gerekebilir. Ancak diğer sonuçlar GHSİM’ de özellikle spor eğitimi alanların ve uzmanların alan uygulamasının sunması gereken fırsatların farkında olduğuna işaret etmektedir. Bilindiği üzere uzman kadrosuna atamalarda spor eğitimi şartı aranmaktadır. Bu doğrultuda spor eğitimi alanların ve uzmanların alanın ihtiyaçlarının farkında olduklarını söylemek mümkündür. Alan uygulamasında iş yeri amiri olarak bu pozisyondaki kişilerden yararlanmak öğrencilerin gelişimi açısından daha faydalı olabilir. 
  • Öğe
    Influence of Local Soil Conditions on the Structural Design and Associated Costs
    (İstanbul Gedik Üniversitesi, 2018) İnce, Harun; Toy, Ebru; Tolon, Mert
    It is known that earthquakes occur along the faults as a result of the tectonic plate movements [1]. The North Anatolian, Northeast Anatolian and East Anatolian Faults create three major fault lines in Turkey. In connection with these fault lines, there are various studies concentrated mostly on the seismicity and the topic of earthquake hazard has been examined by many researchers until today. According to the literature, to cope with earthquake related problems, an utmost attention should be given to the existing building stock and currently available design principles used for earthquake resistant structures in the country. In general, the damage to buildings stem from the lack of knowledge and experience in the field, lack of soil survey database, and structural irregularities in plan and elevation. According to building design codes, the seismic load acting on the structures depends on the seismic zone, the soil type, its period of vibration and the mass of the building [2]. In the present study, the main objective is to evaluate the influence of local site effects on the seismic response of buildings in terms of 2018 Turkish Seismic Design Code provisions and to analyze their impact on the cost of construction of buildings. In the study, a two-story reinforced concrete-framed building (residential house) is used as an example. Using the architectural layout of the building, the thickness of floor slabs and column size are determined. The construction cost is estimated roughly by considering unit costs method. The cost of the reinforced concrete structure is determined by considering 2017 unit price list, specified by the Ministry of Environment and Urbanization [3]. It’s quite clear that the cost of structure built on soil class ZD is more expensive than the cost of the one built on the soil class ZA. The cost difference is around 22,57% between soil classes ZA and ZD
  • Öğe
    Spor Yapan ve Yapmayan Bireylerin Biyolojik Ritm ve Somatizasyon Düzeyleri Arasındaki İlişki
    (İbrahim ERDEMİR, 2019) Yardımcı, Armağan; Çağlayan, Atakan
    Bu çalışmanın amacı, spor yapan ve yapmayan bireylerin biyolojik ritim ve somatizasyon düzeylerinin bazı değişkenlere göre, karşılaştırılması ve incelenmesidir. Çalışma grubu, İstanbul, Ankara ve İzmir illerinden (18 – 35 ve üstü yaş)  150 kadın ve 150 erkek birey katılmıştır. Araştırmanın kontrol grubunu; hiç spor yapmamış ve herhangi bir spor ile uğraşmayan 100 birey, minimum 1 senedir, en az haftanın 3 günü spor yapan (Fitness spor salonu üyeleri) 100 birey ve T.C Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı federasyonlardaki liglerde lisanlı olarak spor yapan 100 sporcudan oluşturmuştur. Veri toplama sürecinde Giglio ve ark. (2009)18  tarafından geliştirilen, Aydemir ve ark. (2012)5 tarafından Türkçe’ye uyarlanan Biyolojik Ritim Değerlendirme Görüşmesi (BRDG) ve Minnestota Çok Yönlü Kişilik Envanteri (MMPI)’den, Türkçe uyarlaması Dülgerler (2000)14 tarafından yapılan Somatizazyon Ölçeği  yanında bireylerin cinsiyet, yaş, boy, kilo, çalışma durumu ve spor yapma durumlarına ilişkin 59 sorudan oluşan bir bilgi formu kullanılmıştır. Araştırma sonunda, bireylerin biyolojik ritm ile somatizasyon düzeyleri arasında, negatif ve anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Düzenli spor yapan bireylerde, spor yapmayanlara oranla daha düşük seviyede somatizasyon daha düzenli biyolojik ritm düzeyi görümüştür.
  • Öğe
    OPTIMAL BOUNDARY CONTROL FOR A SECOND STRAIN GRADIENT THEORY-BASED BEAM MODEL
    (Yildiz Technical University, 2019) Körpeoğlu, Seda Göktepe; Kucuk, Ismail; Yıldırım, Kenan
    The second strain gradient theory is a non-classical continuum theory that captures the behavior of micrometer and nanometer sized beam structures. Timoshenko and Euler-Bernoulli theories are classical beam models that neglect the effects of small size structures when compared to the second strain gradient theory-based beam model. In this study, an optimal boundary control problem is formulated for the second strain gradient theory-based beam model to control free vibrations in the system. A quadratic performance index expressing the dynamic response of the system is to be minimized while an affordable control is in use. An indirect method based on Pontryagin’s maximum principle is used to derive a necessary condition analytically for optimal control. Then, the problem is transformed into a system of partial differential equations consisting of state and costate (adjoint) variables together. The solution of the control problem is carried out using the computer codes produced in MATLAB©. The effectiveness and competence of the introduced optimal boundary control are presented in numerical simulations.
  • Öğe
    SPOR YOLUYLA GELİŞİM PERSPEKTİFİNDEN KAPSAYICI GRASSROOTS SPOR ETKİNLİKLERİ: BİR ÇOCUK FUTBOLU ARAŞTIRMASI
    (Fenerbahçe University, 2021) Uslu, Tuna; Esen, Serkan; Közleme, İlknur Hacısoftaoğlu; Ünlü, Hülya; Kayğusuz, Şeval; Tuna, Utku
    Geçtiğimiz yüzyılda bireysel perspektifi göz ardı eden kitlesel yaklaşımlar, endüstriyel süreçler ve toplumsal olaylar, insani gelişime ket vuran engeller haline dönüşmüştür. Bu dönüşüm insanların, aktivitelerinin ve eserlerinin özgünlüğünü ve değerini metalaştırmıştır. Sanat eserleri ticari ürünlere, kültür sınıf göstergesine, spor da bir tüketim alanına dönüşmüştür. Son yıllarda bu sürece eleştirel bir yaklaşım olarak da değerlendirebilecek spor yoluyla gelişim perspektifinden Grassroots felsefesi ve Olimpik Hareket, daha iyi ve barışçıl bir dünyanın inşasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Spor yoluyla gelişim, sporu sadece performansa yönelik kritik göstergeler olarak değil, sosyal göstergelerdeki iyileşme ve esenliğin artışı olarak da değerlendirmektedir. Bu nedenle, sosyal etkileşim içinde bütünsel (bilişsel, duygusal ve kinestetik) aktivitelerle, bedenin, zihnin ve iradenin birlikte yoğrularak gelişimine odaklanır. Bu perspektiften spor, tüm çocukları grup faaliyetlerine erken yaşlardan itibaren dahil etmek için güçlü bir araçtır ve bu sayede çocuğun psikososyal gelişiminde aracılık etme ve iyi olma halini yükseltme gibi görevler üstlenmektedir. Bu çalışmanın amacı, 2016-2017 eğitim-öğretim yılından itibaren her sene, Grassroots programı dahilinde (Türk ve Suriyeli çocukların katılımıyla) farklı tasarımlarla düzenlenen çocuk futbolu projelerinin spor yoluyla gelişime katkısına ışık tutmaktır. Çalışmanın bir başka alt amacı ise, çocuklara yönelik güvenli bir spor programı oluşturmaktır. Araştırmanın bilimsel tekniği olarak nicel yöntem seçilmiş, 2017-2018 eğitim-öğretim bahar döneminde ilköğretim seviyesinde 8 hafta süren bir uygulama ve envanter çalışması yapılmıştır. Araştırma, deneysel yöntem ve sırasal desenle yürütülmüştür. Araştırmanın uygulama alanı olarak İstanbul Anadolu Yakası’ndaki sığınmacı öğrencilerin eğitim gördüğü ilköğretim okullarındaki farklı sınıflar amaçlı tipik örneklem olarak seçilmiştir. Alan uzmanı araştırmacılar tarafından envanter oluşturulduktan sonra Arapçaya, sonra yeniden Türkçeye çevrilerek uyarlaması yapılmıştır. Her iki dilde de 2018 yılı bahar döneminde veriler toplanmıştır. Sonuçlar, özellikle daha küçük sınıftaki öğrencilerin algılarının, spor etkinliği aracılığıyla olumlu yönde farklılaştığına işaret etmektedir. Bulgular, eğitsel oyunları, çocuk futbolunu ve kapanış şenliğini içeren programın çocukların psikolojik iyi olma halinde olumlu katkı sağladığını göstermektedir.
  • Öğe
    Okul Öncesi Çocuklarda (4-6 Yaş) Deprem, Yangın ve Tahliye Konusunda Durum Tespitinin Yapılması
    (Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Federasyonu, 2020) Doğan, Funda; Kırkıncıoğlu, Meliha
    Bu araştırmanın amacı, kamu ve özel okul öncesi kurumlardaki öğrencilerin, deprem ve yangına hazırlıklı olma durumlarını, deprem ve yangın anlarındaki ortak davranış şekillerini ve tahliye kültürüne yönelik durumlarını ortaya koymaktır. Araştırmaya, İstanbul ilinden seçilen, Milli Eğitim bakanlığına bağlı 5 kamu ve 5 özel anaokulundan seçilen toplam 100 öğrenci (37 kız, 63 erkek) katılmıştır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından oluşturulan, 3 adet demografik soru ve 22 adet evet / hayır seçenekli soru yer almaktadır. Veriler betimsel analiz teknikleri ve parametrik olmayan analiz teknikleri kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, her iki okul türünde de öğrencilerin yangın ve deprem anı tahliye kültürüne ilişkin farkındalık sahibi olduklarını, ancak öğrencilere deprem tahliye kültürüne ilişkin çök-kapan-tutun tekniği ve deprem anında yapılacaklar hakkında yeterli bilgi verilmediğini göstermektedir. Ayrıca, yangın düğmesi, arkadaşının elbisesi yandığı durumlarda neler yapılabileceği, yangın alarm düğmesini kullanma, okulun yangın merdiveninin olması, yangın yerinden uzaklaşırken öğretmen ile iletişimde olma ve depremin olması durumunda nelerin yapılacağını öğretmenin öğretmesi ile ilgili maddeler açısından iki okul türü arasında istatistiki olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur (p<0,01).
  • Öğe
    İstanbul ve Kocaeli İl Sınırları İçerisindeki İçme Suyu Kaynaklarının Sanayi Kuruluşları Tarafından Kirletilmesi Sonucu Oluşan Arsenik Miktarının Belirlenmesi Ve Çözüm Önerilerinin Sunulması
    (Zeynep Cansu AYTURAN, 2020) Karakaya, Fatih; Öncel, Hasan Uğur
    Ülkemizdeki yer altı su kaynakları özellikle kırsal alanlarda içme suyu olarak kullanılmaktadır. İçme suyu kaynaklarının tespiti için 100 metre ve üzerinde sondaj çalışmaları yapılmaktadır. Yer altında 100 metre ve civarında bulunan suyun içerisinde yağmur suları ve yüzey sularının, içme suyuna karışma ihtimali vardır. Oluşan bu suların içilmesi sonucunda, insan sağlığı için ciddi tehlikeler oluşturmaktadır. Yaptığımız çalışmada, Ömerli Barajı çevresinde olan Pendik Kurna Köy mevkiinde yaklaşık 100 metre derinlikten gelen kaynak suyunun, elimizdeki eski su kaynakları haritası yardımı ile bir çok sanayi kuruluşunun yanında bulunan Gebze Balçık Köy mevkiindeki kaynağa kadar takibi sağlanmıştır. İki bölgeden de alınan su numunelerinin ICP-MS cihazı yardımıyla içerisinde bulunan arsenik elementinin oranı tespit ederek, insan sağlığı üzerindeki etkileri tartışılmıştır.
  • Öğe
    EXERCİSE MOTIVATION AND SOCIAL PHYSIQUE ANXIETY IN ADULTS
    (Uluslararası Bilim Kültür ve Spor Derneği (UBİKS), 2021) Sulu, Buse; Çakaloğlu, Erdem; Koruç, Perican Bayar
    This study investigated the relationship between basic psychological needs, motivational regulations in exercise, and social physique anxiety. Voluntarily participated 420 individuals (mean age 28.33±6.21), 193 males and 227 females, who exercise (30 minutes 3 days a week for at least one year) between the ages of 25-45 were examined in the study. The Social Physique Anxiety Inventory, Behavioral Regulations in Exercise Scale, and Basic Psychological Needs in Exercise Scale were used as data collection tools. Pearson Correlation Analysis and Linear Regression Analysis were used to analyze the data. There was a negative relationship between basic psychological needs and intrinsic regulation and social physique anxiety; there was a positive relationship between introjected regulation, external regulation, amotivation, and social physique anxiety. While intrinsic regulation predicted social physique anxiety negatively, introjected regulation and external regulation positively predicted social physique anxiety. It was found that satisfaction of the need for competence and autonomy negatively predicted social physique anxiety. This research suggested that basic psychological needs and motivational regulations for exercise could play an important role in social physique anxiety.
  • Öğe
    HDÜŞMAN CEZA HUKUKU VE UYGULAMALARI
    (Yeditepe Üniversitesi, 2019) Haydar, Nuran
    Yirmi birinci yüzyılın risk toplumunda güvenlik yükselen bir değer olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak güvenlik konusundaki hassasiyetin kimi zaman insan hak ve özgürlükleri ve ceza muhakemesi alanındaki güvencelerin aleyhine işlediği gözlemlenmektedir. Bu çalışmada, ünlü Alman ceza hukukçusu Günther Jakobs tarafından ortaya atılan ve geliştirilen düşman ceza hukuku kavramı ele alınmıştır. Düşman ceza hukuku, başta terör olmak üzere toplumsal güvenliği tehdit eden ağır suçları işleyen bireylerin vatandaş ve hatta kişi statüsünde görülmeyip, hukuk dışı birer düşman olma sıfatıyla, kusurluluk yerine tehlikelilik halleri üzerinden değerlendirme yapılarak yargılanmasını ifade eder. İşbu çalışmanın birinci bölümünde düşman ceza hukuku konsepti gelişim süreciyle birlikte ortaya konmuştur. İkinci bölümde ulusal ve uluslararası hukuk sistemlerinde düşman ceza hukuku uygulamalarının nasıl tezahür ettiği gösterilmiştir. Üçüncü ve son bölümde ise, düşman ceza hukukuna yönelik eleştiriler gruplandırılarak tespit edilmiştir
  • Öğe
    Endüstri 4.0’in Gümrük Politikası ve Uygulamaları Üzerine Etkileri
    (Customs and Trade Inspectors Association, 2018) Aktaş, Gökhan
    Hızla gelişen bilgi teknolojilerinin kullanılması, geleneksel üretim yöntemlerinde köklü değişimlere neden olmuştur. Endüstri 4.0 olarak adlandırılan bu yeni üretim biçiminin öncüllerinden olan dijitalleşme, sadece sanayi sektörünü değil kamu hizmetlerinin yerine getirilme biçimini de etkilemektedir. Gümrük idarelerinin, bu dönüşüm trendine uyum sağlamak ve dijitalleşen yeni iş modeli ağlarına eklemlenmek için gümrük politikası ve uygulamalarını güncellemesi kaçınılmazdır. Bu çalışmada, Endüstri 4.0 bileşenlerinden Büyük Veri, Nesnelerin İnterneti, Bulut Bilişim, Arttırılmış Gerçeklik, Siber Güvenlik ve Blockchain Teknolojisi gibi kavramların gümrük politika ve uygulamaları üzerine etkisi incelenmektedir