Yazar "Sansi, Ahmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 14 haftalık bütünleşik fiziksel aktivite programının ilköğretim öğrencilerinin tutumları üzerine etkisi(İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, 2019) Sansi, Ahmet; Güleç, İsmail; Nalbant, SibelBu araştırmanın amacı, 14 haftalık bütünleşik fiziksel aktivite (BUFA) programının normal gelişim gösteren (NGG) ilköğretim öğrencilerinin özel gereksinimli akranlarına yönelik tutumlarına etkisinin araştırılmasıdır. Çalışmaya 23 kız (yaş: 9,47±,510) ve 15 erkek (yaş: 9,6±,507) olmak üzere toplam NGG 38 öğrenci katılmıştır. Aileleri tarafından onayı olan öğrenciler 14 hafta süre ile haftada 1 gün, günde 75 dakika süresince kendi yaş grubundaki özel gereksinimli akranları ile birlikte BUFA programına katılmıştır. Katılımcıların tutum düzeyleri 14 haftalık BUFA programı öncesinde ve sonrasında uygulanan Arkadaşlık Aktivite Ölçeği (AAÖ) ve Sıfat Kontrol Listesi (SKL) ile test edilmiştir. 14 haftalık BUFA programı sonrasında ilköğretim öğrencilerinin AAÖ ile SKL’den elde ettikleri puanlar arasındaki istatistiki anlamlı farklılık Wilcoxon testi ile NGG kız ve erkeklerin tutumları arasındaki farklılık ise Mann-Whitney U testi ile incelenmiştir. Sonuç olarak BUFA programına katılım yolu ile NGG ilköğretim öğrencilerinin özel gereksinimli akranlarına yönelik tutumlarında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde olumlu değişim olduğu belirlenmiştir (p<,05). Diğer taraftan NGG ilköğretim öğrencilerinde cinsiyetin tutumlar üzerindeki etkisi incelendiğinde kız ve erkek öğrenciler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>,05). Sonuç olarak; BUFA’ya katılan normal gelişim gösteren öğrencilerin özel gereksinimli akranlarına yönelik tutumlarında olumlu değişim olduğu belirlendi.Öğe Bütünleşik fiziksel aktivite programının otizm spektrum bozukluğu olan ve olmayan çocukların motor beceri, sosyal beceri ve tutumları üzerindeki etkilerinin incelenmesi(İstanbul Gedik Üniversitesi, 2019) Sansi, Ahmet; Özer, Dilara Fatoş; Nalbant, SibelBu araştırmanın amacı; bütünleşik fiziksel aktivite programının otizm spektrum bozukluğu (OSB) olan çocuk ve akranlarının psikomotor ve psikososyal özellikleri üzerindeki etkilerini incelemek ve bu uygulamaların işleyişi hakkında OSB'li çocukların özel eğitim öğretmenleri, gönüllü beden eğitimi öğretmenleri, akranları ve ebeveynlerinin fikirlerini ve düşüncelerini ayrıntılı bir şekilde anlamaktır. Araştırmaya 23 OSB'li çocuk ve 24 normal gelişim gösteren (NGG) akran katılmıştır. Yaşları 6-11 yıl arası değişen katılımcılar, motor beceri, sosyal beceri ve tutum düzeyleri açısından eşit dağılım göstermesi koşulu ile rastgele örneklem tekniğine göre uygulama grubu (UG) ve kontrol grubu (KG) olmak üzere iki eşit gruba ayrılmışlardır. UG 12 hafta süre ile haftada 2 gün ve günde 1 saat olmak üzere, temel hareket becerisi gelişimine yönelik planlanan bütünleşik fiziksel aktivite programına katılırken, KG bu süreçte hiçbir aktiviteye katılmamıştır. Çalışma öncesinde yapılan değerlendirmelerin sonuçlarına göre, NGG ile OSB'li UG ve KG' deki katılımcıların başlangıçta benzer motor beceri özelliklerine sahip oldukları belirlenmiştir (p>.05). Çalışma öncesinde yapılan ve çalışmanın bir diğer amacını oluşturan NGG akranların tutumları arkadaşlık aktivite (AAÖ) ve sıfat kontrol listesi (SKL) ölçekleri incelendiğinde de grupların başlangıçta benzer değerlere sahip olduğu saptanmıştır(p>.05). Ayrıca OSB li çocukların çalışma başlangıcındaki sosyal beceri düzeyleri arasında da istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı ve katılımcıların başlangıçta benzer sosyal beceri düzeylerine sahip oldukları sonucuna ulaşılmıştır (p>.05). 12 haftalık süreç sonunda; UG'de bulunan OSB'li çocukların ve NGG akranlarının motor becerilerinde istatistiksel olarak anlamlı artış tespit edilmiş (p<,05) ve görüşmelerden elde edilen bulgular da bu bilgiyi destekler niteliktedir. Kontrol grubundaki NGG akranların ise motor becerilerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık olmadığı (p>,05) ancak OSB'li çocukların sadece toplam kaba motor beceri puanlarında anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir (p<.05). Tutuma yönelik yapılan incelemede, KG 'deki NGG akranların tutumlarında ölçeğin alt boyutları ve toplam tutum puanı açısından anlamlı bir fark tespit edilmemiş olup (p>,05), NGG UG'deki akranların sadece empati alt boyutunda istatistiksel açıdan anlamlı fark olduğu saptanmıştır (p<,05). Niteliksel yaklaşımla yapılan görüşmeler neticesinde, BUFA programının başlangıcında genel olarak UG'de bulunan tüm çocukların OSB'li akranlarından korktukları, çekindikleri ve onlarla nasıl iletişime geçmeleri gerektiğini bilmedikleri ifade edilirken, BUFA ya katılımla birlikte OSB'li akranlarından korkmadıklarını ve çekinmediklerini ayrıca onları artık arkadaş olarak gördüklerini bildiren bulgular elde edilmiştir. OSB'li çocukların sosyal becerilerindeki gelişim incelendiğinde, katılımcıların sosyal beceri düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmasa da, UG'deki OSB' li çocukların sosyal beceri puan ortalamalarının arttığı belirlenmiştir. OSB'li olan KG' deki katılımcılarda ise problem davranışlar ölçeğinin içselleştirilmiş alt boyutunda anlamlı bir artış (p<,05) olduğu tespit edilmiştir. Ancak UG'de bulunan OSB'li çocukların ebeveyn ve öğretmenleri ile yapılan görüşmelerden elde edilen bulgular, BUFA ya katılan OSB'li çocukların başka kişiler ile daha çok etkileşime geçtikleri, toplumsal kuralla uydukları ve iletişim becerilerinin geliştiği yönündedir. Sonuç olarak, 12 haftalık BUFA programının OSB'li çocukların, motor beceri ve sosyal becerileri üzerinde etkili olduğu, NGG akranlar açısından ise BUFA' ya katılımla motor becerilerin geliştiği ve OSB'li akranlarına yönelik tutumlarında olumlu değişimler olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Down sendromlu bireylerin fiziksel ve motor uygunluklarına yönelik araştırmaların sistematik olarak incelenmesi(İstanbul Gedik Üniversitesi, 2019) Sansi, Ahmet; Özer, DilaraDown sendromlu DS bireylerin fiziksel ve motor uygunluklarının yetersiz olduğu birçok araştırmada rapor edilmiştir. Fiziksel ve motor uygunluk özellikle sağlık yönünden önemlidir. Bu araştırmanın amacı DS’li bireylerin fiziksel ve motor uygunlukları üzerine gerçekleştirilen araştırmaları sistematik olarak incelemektir. Bu amaçla 2000-2015 yılları arasında yayınlanmış olan makaleler “physicall fitness”, “motor fitness” ve “down syndrome” anahtar kelimeleri ile Google Akademik, EBSCO ve PubMed veri tabanlarından kapsamlı bir şekilde araştırılmıştır. Anahtar kelimelerle ilk aşamada 80 adet makaleye ulaşılmış, ikinci aşamada 14 makale değerlendirmeye alınmıştır. Bu çalışmalardan yedi tanesi betimsel olup, yedi tanesi deneysel çalışmaları kapsamaktadır. Çalışmaların 2010-2015 yılları arasında belirgin bir şekilde arttığı gözlenmiştir. Çalışmaların tümü fiziksel uygunluk unsurlarının biri veya bir kaçını içerirken üçü motor uygunluk unsurlarını da içermiştir. Dâhil edilen çalışmalarda en çok beden kompozisyonu kas kuvveti ve aerobik kapasite parametrelerinin incelendiği tespit edilmiştir. Bu kapsamda altı çalışmada beden kompozisyonu altı çalışmada aerobik kapasite ve beş çalışmada kas kuvveti parametresi incelenmiştir. Sonuç olarak, DS’li bireylerin DS’li olmayan zihinsel engelli akranları ve engelsiz akranları ile karşılaştırıldıklarında fiziksel ve motor uygunlukları özellikleri yönünden dezavantajlı olduklarını ortaya konulmaktadır. Bununla birlikte DS’li bireylerin fiziksel aktivite düzeylerinin arttırılması için geçerliliği etkisi ortaya konulmuş olan uygun antrenman programlarının uygulanması fiziksel uygunluk özelliklerinin gelişmesini sağlayacak ve sosyal yaşama uyum sağlamalarını kolaylaştıracaktır.Öğe Farkındalık geliştirme programının normal gelişim gösteren akranların özel gereksinimli çocuklara yönelik tutumlarına etkisi(İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, 2019) Sansi, Ahmet; Ünal, Kübra; Nalbant, SibelBu araştırma, özel gereksinimli akranları ile birlikte bütünleşik fiziksel aktivite (BUFA) temelli farkındalık geliştirme programına katılan normal gelişim gösteren (NGG) öğrencilerin, özel gereksinimli akranlarına yönelik tutumlarındaki değişimin incelenmesi amacı ile yapılmıştır. Araştırmaya 161 kız, 185 erkek olmak üzere toplam 346 NGG ilköğretim öğrencileri katılmıştır. Katılımcılar rastlantısal yöntem ile uygulama grubu (UG) (n=86 erkek; yaş=13,18±1,10 ve n=87 kız; yaş=13,09±1,15) ve kontrol grubu (KG) (n=99 erkek; yaş=13,80±1,28ve n=74 kız; yaş=13,98±1,16) olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Araştırmada ön test son test deney-kontrol gruplu yarı deneysel yöntem kullanılmıştır. UG’deki katılımcılar kendi yaş grubundaki özel gereksinimli akranları ile birlikte 75 dakika süren BUFA temelli farkındalık geliştirme programında yer alırken KG rutin süreçteki eğitimlerine devam etmiştir. Katılımcıların tutumları 75 dakika süren BUFA temelli farkındalık geliştirme programı öncesi ve sonrasında Arkadaşlık Aktivite Tutum Ölçeği ile değerlendirilmiştir. Verilerin istatiksel analizinde SPSS 20. paket programı kullanılmış olup, BUFA temelli farkındalık geliştirme programı sonrasında UG’ nin tutum puan ortalamaları, başlangıçta 28,32±8,90 iken, etkinliğe katılım sonrasında 38,01±10,92 olarak bulunmuştur (p0,05). Sonuç olarak; BUFA temelli farkındalık geliştirme programına katılan NGG öğrencilerin özel gereksinimli akranlarına yönelik tutumlarında istatistiksel olarak olumlu değişim olduğu tespit edilmiştir.