Ergenlerde bağlanma stilleri, duygusal yeme davranışı ve diğer problemli yeme davranışlarının ilişkisinin incelenmesi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2021

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

İstanbul Gedik Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Giriş: Ergenlik fiziksel, ruhsal, bilişsel, duygusal ve sosyal açıdan birçok değişimin yaşandığı, aynı zamanda pek çok psikopatolojinin başlangıcını oluşturan önemli bir gelişim çağıdır. Fiziksel olarak çocukluk bedeninden çıkıp yetişkin bedenine geçmeye başlayan ergenler için bu dönemde beden imajı büyük önem kazanır. Akran grupları arasında kabul görme ve karşı cins tarafından beğenilme arzusu, toplumdaki güzellik algısının ince beden olma yönünde oluşturduğu baskı, aile içi sıkıntılar, kalıtım gibi faktörlerin de etkisiyle bu dönemde ergenlerin yeme davranışlarında bozulmalar meydana gelmektedir. Bu durum mesleki işlevselliği, kişilerarası ilişkileri ve fizyolojik dengeyi bozan, hayati risk oluşturan yeme bozukluklarının oluşumunu da arttırmaktadır. Son zamanlarda ergenler arasında katı diyetlerin, kısıtlayıcı ve aşırı yemenin, kilo, beden şekli ve yeme endişesi ve duygusal durumlarda yeme davranışının artması olarak adlandırılan duygusal yemenin yaygınlaştığı görülmektedir. Yapılan çalışmalarda erken dönemde ebeveynle kurulan ilişkinin niteliğine bağlı olarak oluşan bağlanma stillerinin, ergenlikteki bozulmuş yeme davranışları ve yeme bozukluklarında aracı rol oynadığı gözlemlenmiştir. Buna göre ebeveynleriyle güvensiz bağ kuran ergenlerin daha fazla bozulmuş yeme davranışları ve duygusal yeme gösterdiği görülmektedir. Amaç: Bu çalışmanın amacı ergenlerde bağlanma stilleri ile duygusal yeme davranışı ve diğer problemli yeme davranışları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Yöntem: Araştırmanın örneklemini, Denizli il merkezinde ve ilçelerinde bulunan ortaokul ve liselerde okuyan gönüllü öğrenciler ve bu yaş aralığında (11-21) olup rastgele örneklemeyle ulaşılabilen gönüllü katılımcılar oluşturmaktadır. Araştırma grubu, yaş ortalaması 15,88 olan 600 kişiden oluşturmaktadır. Katılımcılara Ebeveyn Bilgilendirilmiş Onam ve Rıza Formu ile Katılımcı Bilgilendirilmiş Onam ve Rıza Formu verilerek, katılacak bireylerin çalışma hakkında bilgilendirilmeleri ve katılım için gönüllülük esasına dayalı onamlarının alınımı sağlanmıştır. Çalışmada veri toplama araçları olarak araştırmacı tarafından oluşturulan ve katılımcıların demografik özelliklerinin sorgulandığı Sosyodemografik Bilgi Formu ile geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılan İlişki Ölçekleri Anketi-Ergen Formu (İÖA-E), Duygusal Yeme Ölçeği-Çocuk ve Ergen Formu (DYÖ-Ç), Yeme Bozuklukları Değerlendirme Ölçeği-Ergen Formu (YBDÖ) kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 22.0 programı ile analiz edilmiştir. Bulgular: Yapılan analizler sonucunda duygusal yeme, kısıtlayıcı yeme, tıkınırcasına yeme, kilo endişesi, beden şekli endişesi, yeme endişesi ve YBDÖ toplam puanı ile güvensiz bağlanma arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0.05). Güvensiz bağlanma stillerinden saplantılı ve korkulu bağlanma ile tüm bozulmuş yeme davranışları (duygusal yeme, kısıtlayıcı yeme, tıkınırcasına yeme, kilo endişesi, beden şekli endişesi, yeme endişesi, YBDÖ toplam puanı) arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki saptanmıştır (p<0.05). Güvensiz bağlanma stillerine sahip ergenlerde bozulmuş yeme davranışlarının daha yüksek olduğu görülmektedir. Diğer bir bulguda duygusal yeme ile kısıtlayıcı yeme, tıkınırcasına yeme, kilo endişesi, beden şekli endişesi, kilo endişesi ve YBDÖ toplam arasında pozitif anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir (p<0.05). Elde edilen bu sonuca göre duygusal yeme davranışı diğer problemli yeme davranışlarının görülme sıklığını yordamaktadır. Duygusal yeme davranışı sosyodemografik özelliklerden sadece hastalık durumu ve diyet varlığı ile anlamlı ilişki göstermiştir (p<0.05). Bu doğrultuda herhangi bir hastalığı bulunan ve son bir aydır diyet uygulamış veya uyguluyor olan ergenlerin daha fazla duygusal yeme davranışı gösterdiği gözlenmiştir. Sosyodemografik özellikler ile ilişkilere bakıldığında kısıtlayıcı yemenin cinsiyete, ilaç kullanımına ve diyet varlığına göre; tıkınırcasına yemenin hastalık durumuna, sigara, alkol ve ilaç kullanımına, diyet varlığına, anneden ayrılmaya, aile yapısına ve anne durumuna göre; kilo endişesinin cinsiyete, hastalık durumuna ve diyet varlığına göre; beden şekli endişesinin cinsiyete, hastalık durumuna, diyet varlığına ve anneden ayrılmaya göre; yeme endişesinin cinsiyete, hastalık durumuna ve diyet varlığına göre; YBDÖ toplam puanının cinsiyete, hastalık durumuna, ilaç kullanımına ve diyet varlığına göre anlamlı olarak farklılaştığı tespit edilmiştir (p<0.05). Sonuç: Araştırma sonuçları, araştırma kapsamında ele alınan varsayımlar ve literatürde yer alan çalışma sonuçları doğrultusunda tartışılmıştır. Çalışma sonuçlarının önceki çalışmalarla desteklendiği görülmektedir. Bu bağlamda araştırma sonuçlarının klinik anlamda uzmanlara önleme ve erken müdahale çalışmalarında öngörü sağlayacağı ve bu alanda yapılan sonraki araştırmalara ışık tutacağı düşünülmektedir.
Introduction: Adolescence is an important period of development in which there are many changes in physical, spiritual, cognitive, emotional and social aspects, as well as the beginning of many psychopathologies. Body image becomes very important during this period for adolescents who physically begin to move out of the childhood body and into the adult body. During this period, the eating behaviors of adolescents are impaired due to factors such as the desire to be accepted and liked by the opposite sex among peer groups, the pressure of the perception of beauty in society to become a thin body, domestic problems, heredity. This situation also increases the occurrence of eating disorders that disrupt professional functionality, interpersonal relationships and physiological balance and pose a life risk. Recently, it has been seen that strict diets, restrictive and overeating, and emotional eating, called weight, body shape and eating anxiety, and increased eating behavior in emotional situations, have become widespread among adolescents. In studies, it has been observed that attachment styles due to the nature of the relationship with the parent in the early period play an intermediary role in disordered eating behaviors and eating disorders in adolescence. Accordingly, it is seen that adolescents who have insecure bonds with their parents show more disordered eating behaviors and emotional eating. Objective: The aim of this study is to examine the relationship between attachment styles and emotional eating behavior and other problematic eating behaviors in adolescents. Method: The sample of the study consists of volunteer students attending secondary schools and high schools in Denizli city center and its districts and volunteer participants in this age range (11-21) who can be reached by random sampling. The research group consists of 600 people with an average age of 15.88. Participants were given the Parental Informed Consent and Consent Form and the Participant Informed Consent and Consent Form, informing the participating individuals about the study and obtaining their consent on a voluntary basis for participation. In the study, the Sociodemographic Information Form, which was created by the researcher and questioned the demographic characteristics of the participants, and the Relationship Scales Questionnaire-Adolescent Form (RSQ-A), Emotional Eating Scale for Children and Adolescents Form (EES-C), Eating Disorder Examination Questionnaire in Adolescent Form (EDE?Q) whose validity and reliability were studied, were used as data collection tools. The data obtained were analyzed with SPSS 22.0 program. Results: As a result of the analysis, a positive significant correlation was found between emotional eating, restrictive eating, binge eating, weight concern, body shape concern, eating concern and the total score of EDE-Q and insecure attachment (p<0.05). A positive significant correlation was found between the insecure attachment styles, preoccupied and fearful attachment, and all disordered eating behaviors (emotional eating, restrictive eating, binge eating, weight concern, body shape concern, eating concern, and EDE-Q total score) (p <0.05). It is seen that disordered eating behaviors are higher in adolescents with insecure attachment styles. In another finding, a positive significant correlation was found between emotional eating and restrictive eating, binge eating, weight concern, body shape concern, weight concern and EDE-Q total score (p <0.05). According to this result, emotional eating behavior predicts the incidence of other problematic eating behaviors. Emotional eating behavior showed only significant correlation with disease status and dietary presence from sociodemographic characteristics (p<0.05). Accordingly, it has been observed that adolescents with any illnesses who have been or have been dieting for the past month show more emotional eating behaviors. When looking at the relationships with sociodemographic characteristics, It was determined that significantly differentiated restrictive eating according to sex, medicine use and diet presence; It was determined that significantly differentiated binge eating according to disease status, smoking, alcohol and medicine use, diet presence, separation from the mother, family structure and maternal status; It was determined that significantly differentiated weight concern according to sex, disease status and diet presence; It was determined that significantly differentiated body shape concern according to sex, illness, diet presence and separation from mother; It was determined that significantly differentiated eating concern according to sex, disease status and diet presence; It was determined that significantly differentiated the total score of EDE-Q according to sex, disease status, medicine use and diet presence (p <0.05). Conclusion: The research results were discussed in line with the assumptions dealt with in the research and the results of the study in the literature. It is seen that the results of the study are supported by previous studies. In this context, it is thought that the results of the research will provide clinical insight to experts in prevention and early intervention studies and shed light on subsequent research in this field.

Açıklama

Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Klinik Psikoloji Ana Bilim Dalı, Klinik Psikoloji Bilim Dalı

Anahtar Kelimeler

Bağlanma Stilleri, Duygusal Yeme, Bozulmuş Yeme Davranışları, Yeme Bozuklukları, Attachment Styles, Emotional Eating, Disordered Eating Behaviors, Eating Disorders

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye