Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Diğer Yayınlar Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Orta güçte bir kalıcı mıknatıslı senkron motorun performans karakteristiklerinin deneysel olarak elde edilmesi(Institute of Electrical and Electronics Engineers Inc., 2024) Demir, Onur; Kuyumcu, Feriha Erfan; Kep, YusufDünya çapında, kalıcı mıknatıslı senkron makinelere (KMSM) olan ilgi, uygulama alanlarının genişlemesiyle, bilhassa yenilenebilir enerji kullanımının artması ve ulaşımın elektrifikasyonu ile birlikte sürekli artmaktadır. KMSM'nun yüksek performans gerektiren robot uygulamalarında da giderek daha fazla kullanıldığını ve bu uygulamaların sadece doğruluk ve yüksek performans değil, aynı zamanda tasarım sürecinde ve uygulamada esneklik ve verimlilik sağlayan hız kontrolörleri gerektirdiğini göstermektedir. Son on yılda, hızla ilerleyen teknolojik çalışmalarla birlikte bahsedilen motor yapısına entegre edilen güç elektroniği kısmının gelişmesiyle modern teknolojide enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik konuları da önemini korumaktadır. Orta güçte (110kW) bir Kalıcı Mıknatıslı Senkron Motorun performans değerlerini incelemek üzere, FOC (Alan Yönlendirmeli Kontrol) yöntemi ile laboratuvar ortamında yapılan dinamik testlere ilişkin sonuçlar bu çalışmada sunulmaktadır.Öğe Jinekolojik kanserli hastaların özbakım gücüne yönelik bakımda hemşirenin rolü: derleme(Karabük Üniversitesi, 2024) Küçükkaya, Burcu; Yalçın, EsraJinekolojik kanserler, kadın genital organlarında çok sık görülen malignitesi yüksek oluşumlar veya malign tümörler olarak tanımlanmaktadır. Bireylerin sağlık durumlarının medikal, temel sağlık ve psikososyal durumların yönetimini sağlamak amacıyla üstlenilen rol ve sorumluluklar öz bakım gücü olarak ifade edilmektedir. Jinekolojik kanserli hastaların yaşadığı primer, sekonder ve tersiyer kapsamdaki semptomlar, öz bakım gücünü olumsuz etkilemektedir. Bu bağlamda, jinekolojik kanserli hastaların özbakım gücünün düşük veya orta düzeyde olduğu ve hemşirelerin jinekolojik kanserli hastaları özbakım gücü bakımından değerlendirme durumlarının zayıf olduğu görülmektedir. Dolayısıyla hemşireler özellikle doğum ve kadın hastalıkları hemşireliği alanında uzmanlaşan hemşireler jinekolojik kanserli bireyleri bütüncül değerlendirmeli, fiziksel ve psikososyal sorunları belirlemeli ve hastanın bakımını planlamalıdır. Bütüncül sağlık kapsamında bireyin mental, fiziksel ve psikososyal bir varlık olduğu ve her bireyin gereksiniminin farklı olduğu bilinciyle, hemşireler jinekolojik kanserli hastaların bağımlılık durumlarına göre özbakımlarını desteklemelidir. Bu derlemede, jinekolojik kanserli hastaların özbakım gücüne yönelik bakımda hemşirenin rolünü incelemek amaçlandı.Öğe Dijtal oyun ve yaşam tarzı sporlarının yeni ve özgün bir sürümü: espor ve spor metaevrenler(Fenerbahçe Üniversitesi, 2022) Başer, Serpil; Uslu, TunaDijital dönüşüm paradigması, yirminci yüzyılın sonunda hayatın her alanına etki etmiştir. İnsan ihtiyaçlarından doğan ve bu ihtiyaçları en uygun şekilde karşılamayı amaçlayan bu dönüşüm şüphesiz ki spor alanının gelişimine de yansımaktadır. Bu sürecin son yirmi yılda geldiği nokta ise, spor kavramına espor adında yeni bir alan kazandırmasıdır. Rekabetçi video oyunlarının gerek çevrimiçi oynanması gerekse izlenmesi espor kavramının doğmasına öncülük etmiştir. Espor, turnuva sayıları, izlenme oranları, oyuncu sayıları ve yarattığı gelir hacmi ile aynı zamanda önemli bir endüstri haline gelmiştir. Örneğin; Türkiye’de farklı platformlar üzerinden oyun oynayan nüfusun yarısına yakını espor ekosistemi içerisinde yer almaktadır. Oyun endüstrisinin 2022 yılında dünya genelinde elde ettiği gelir 196,9 milyar dolardır. Espor, hacim olarak katlanarak büyümesine ve espor endüstrisinin paydaşları tarafından spor olarak kabul edilmesine rağmen, hareket ve antrenman bilimleri açısından spor branşı olarak tartışmalı bir konuma sahiptir. Hem akademik hem de spor çevrelerince devam eden tartışma büyük ölçüde; esporun bir spor olarak sınıflandırılıp sınıflandırılamayacağı noktasındadır. Ancak diğer yandan kültürel ve sosyal sermaye birikiminin bir aracı olan espor, günümüzde giderek kendine has özelliklere sahip spor metaevrenleri (metaverse) şeklinde yaşam alanları oluşturmaktadır. Bu açıdan spora yönelim, güncel literatürde alternatif sporlar, spor sonrası ya da yaşam tarzı sporları ile örtüşmektedir. Yaşam tarzı sporlarına katılım, belirli bir spor alt kültürünün üyesi olarak tanımlanma, bu spor alanına yüksek katılım düzeyine sahip olma ve ilgili sporu kişinin hayatının merkezi olarak ilişkilendirmesi özellikleri ile ilişkilendirilir. Yaşam tarzı sporları aynı zamanda toplumun kurallarına karşı ideolojik bir duruşun bedensel temsili anlamına da gelmektedir. Gelecekte bu temsilin daha özgün ve saf hali, kendine metaevren ortamında karşılık bulacaktır. Bu anlamda espor, kişinin hayatında anlamlı sosyal deneyimler ve karşılaşmalar yaşayabileceği idealize edilmiş bir alan yaratarak, geleneksel sporun ve normatif toplumun kısıtlamalarından ayrılabilen daha geniş bir varoluş biçiminin merkezi bir unsurudur. Bu bağlamda çalışmanın amacı; esporu genel olarak sporun tanımlayıcı özelliklerini karşılaması yönü ile ele alarak, sporun özgün bir versiyonu ve bir yaşam tarzı sporu olarak kabul edip, spor yönetimi ve rekreasyon alanına dahil olduğunun kanıtlarını ortaya koymak ve bu alanda yapılacak olan çalışmalar için öneriler getirmektir.Öğe Ofis çalışanlarında mobil egzersizin boyun ağrısı üzerine etkisi(İstanbul Kent Üniversitesi, 2023) Canpolat, Menşure; Ortabağ, TülayBu derlemede, ofis ortamında çalışanlarda boyun ağrılarının azaltılması ya da ortadan kalkmasına yönelik egzersizlerin, telerehabilitasyon yöntemiyle uygulanmasının etkinliği incelendi. Pub Med ve Google Akademik veri tabanlarından, “mobil uygulama egzersizleri”, “boyun ağrısı”, “ofis çalışanları” ve “telerehabilitasyon” anahtar kelimeleri kullanılarak tarama yapıldı. Ofis ortamında çalışanlar zamanının büyük bir kısmını masa başında geçirdiklerinden dolayı, ciddi kas-iskelet sorunları yaşayabilmektedir. Yanlış oturma düzeni, kullanılan masa ve sandalyenin uygun olmaması ve aynı pozisyonda uzun zaman geçirerek oturma kas-iskelet sisteminde sorunlar oluşmasına neden olan etkenlerden sadece bazılarıdır. Bunun yanında toplumsal olarak egzersiz alışkanlığı kazanamayan çalışanlarda özellikle servikal bölgede ağrı ve patolojilerin oluşması kaçınılmazdır. Gelişen dünyada, bilgisayar, tablet, telefon kullanımı hem iş için hem de boş zamanlarda artış göstermiştir. Gelişen teknoloji ile artık tedavi yöntemleri de iş ortamından uzaklaşmadan ve kişiye özgü yapılabilir hale gelmiştir. Telerehabilitasyon da son zamanlarda egzersiz yapmak için kullanılan yöntem olarak yerini almıştır. Telerahabilitasyonun etkinliğini arttırmak için, oluşturulan uygulamaların kişiye özgü egzersiz planı yapabilmesi ve takip edilebilir olması önemlidir.Öğe Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde üst kademe kamu yöneticiliği ve kamu personel hukukunda kanunilik ilkesi(Kırıkkale Üniversitesi, 2023) Coşkun, Mücahit İsmail2017 Anayasa değişiklikleri ile beraber hükümet sistemi değişikliğe uğramıştır. Bunun bir yansıması da üst kademe yöneticilerinin düzenlenmesi kapsamında yürütmeye kararnameler yoluyla yetki verilmesi çerçevesinde görülmektedir. Buna karşın, uzun zamandan beri kamu personelinin düzenlenmesine ilişkin kabul edilen kamu personel hukukunda kanunilik ilkesi de anayasada muhafaza edilmiştir. Üst kademe yöneticilerinin yürütme tarafından çıkarılan bir kararname ile düzenlenmesi, kamu personel hukukunda kanunilik ilkesi ile çelişik gibi görünmektedir. Kanunilik ilkesi temelde yasama (meclis) organı tarafından yasa ile belirli konuların düzenlenmesini konu alırken kararname (yürütmenin takdiri) ile üst kademe yöneticilerinin düzenlenmesi istisnai bir durum yaratmaktadır. Bu çalışmada da öncelikle üst kademe yöneticiliğinin ve kamu personel hukukunda kanunilik ilkesinin Türk siyaset-hukuk tarihinde geçirmiş olduğu çeşitli evreler tarihsel bağlamda ele alınmaktadır. Bu tarihsel süreç ortaya konduktan sonra kamu personel hukukunda kanunilik ilkesinin dayanağı ve kapsamı ortaya konmaktadır. Ayrıca kararname ile üst kademe yöneticilerinin düzenlenmesi kanunilik dışında kamu personel hukukuna hakim olan ilke ve esasları da etkilemesinden ötürü bu ilke ve esaslar da ele alınmaktadır. Çalışma salt bir hukuk çalışması değil, aynı zamanda bir kamu yönetimi çalışması da içerdiği için kararname ile üst kademe yöneticiliği ile doğrudan alakalı olan çeşitli kamu yönetimi kavramları (kamu personel rejimi, bürokrasi, kamu görevliliği) çerçevesinde de değerlendirilmesini içermektedir. Bu konular ortaya konduktan sonra üst kademe yöneticiliğine ilişkin çıkarılmış olan temel hukuki metin olan 3 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çerçevesinde hukuki değerlendirmeler ile yeni üst kademe kamu yöneticiliği sistemi ortaya konmaktadır. Son aşamada ise başkanlık sisteminin prototipi olan ABD’de üst kademe kamu yöneticiliğinin düzenlenmesinin nasıl işlediği ve aynı zamanda başkanlık sistemlerinin sapmaları olan Latin Amerika modellerinde başkanın konuya ilişkin yetkisi çerçevesinde bir karşılaştırma yapılarak Türkiye bağlamında bazı sonuç ve öneriler sunulmaktadır. Nihayetinde, çalışmada üst kademe yöneticiliği ve kanunilik ilkesi disiplinlerarası bir şekilde ele alınarak sonuca ulaşılmaktadır.Öğe Sporda psikolojik sözleşme ile bilişsel duygu düzenleme arasındaki ilişkiler(Fenerbahçe Üniversitesi, 2023) Büker, Çağın; Uslu, TunaBu çalışma; sporda psikolojik sözleşme ile bilişsel duygu düzenleme arasındaki ilişkilerin incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Amaç doğrultusunda bilişsel duygu düzenleme ölçeği ve psikolojik sözleşme ölçeğinden oluşan veri toplama aracı , yıldız ve genç takımlarda oynayan 300 basketbolcu ve 300 futbolcu olmak üzere toplam 600 kişiye uygulanmıştır. Elde edilen veriler bilgisayar ortamında SPSS 22.0 programı aracılığı ile değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda bilişsel duygu düzenleme ölçeğinde bulunan tüm boyutlar ile genel psikolojik sözleşme ve işlemsel psikolojik sözleşme arasında düşük düzeyde pozitif yönlü ilişkiler saptanırken, olumlu yeniden odaklanma ve diğerlerini suçlama alt boyutları ile ilişkisel psikolojik sözleşme arasında anlamlı ilişkilerin olmadığı, diğer bilişsel duygu düzenleme boyutları ile ilişkisel psikolojik sözleşme arasında da düşük düzeyde pozitif yönlü anlamlı ilişkiler saptanmıştır. Yapılan regresyon analizi sonucunda ise; bilişsel duygu düzenleme ölçeğinde yer alan boyutlardan plan yapmaya yeniden odaklanma ve felaketleştirme genel psikolojik sözleşmeyi olumlu etkileyerek %18,9 düzeyinde artırdığı, diğer bilişsel duygu düzenleme boyutlarının ise genel psikolojik sözleşme üzerinde etkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.Öğe İç mekân tasarımında özgünlük ve konsept: özgün ve özgün olmayan mekânların karşılaştırılması(Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, 2021) Gündüzlü, Elif Buket; Sönmez, BegümÖzgün mekânlar, form, renk, malzeme gibi tercihlerin anlamlı bir bütün oluşturabilmek amacıyla bir konsept üzerinden şekillendiği tasarımlardır. Çalışma kapsamında, bir iç mimar tarafından tasarlanmış mekânlar “özgün mekân”; bir tasarımcı tarafından düzenlenmemiş mekânlar ise “özgün olmayan mekân” olarak kabul edilmiş ve bu mekânlar arasındaki farkları ortaya koymak amaçlanmıştır. Sayısı hızla artan ve çok sık kullanılan yeme içme mekânlarının tasarımcıya ihtiyaç duyulmadan, işletmeci tarafından kurgulanmasının kullanıcı ve mülk sahibi açısından ne gibi etkileri olduğu bilinmemektedir. Bu doğrultuda, özgün ve özgün olmayan tasarımlara sahip iki yeme- içme mekânı, mekân tasarımı ve konsept oluşum sürecinde dikkat edilmesi gereken parametreler (form, renk, malzeme, evrensel tasarım, ergonomi vd.) doğrultusunda incelenmiş ve seçilen yeme içme mekânlarının olumlu ve olumsuz yönlerine değinilmiştir. Karşılaştırmalı analizler sonucunda, özgün mekânın, özgün olmayan mekâna göre evrensel tasarım bakımından daha güvenilir, ergonomik bakımından daha konforlu ve konsept bakımından daha bütüncül, kimlikli ve özgün olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe E-sporda hile mümkün mü?(İrfan Türkoğlu, 2023) Kösen, Eren; Ünsal Yılmaz, Bahar; Şahin, MehmetBu çalışmanın amacı E-spor karşılaşmalarında yaşanmış spor ahlakının önemli bir sorunu olan hile yaparak kazanma olgusunu örnek olaylar üzerinden incelemektir. Yöntem olarak bu çalışma bir tarama ve betimsel araştırmadır. Tarama araştırmaları bir çok farklı şekilde sınıflandırılabilmektedir. Tarama araştırmaları kesitsel, boylamsal ve geçmişe dönük araştırmalar olarak da sınıflandırılabilir. 2014-2021 yılları arasında E-spor da yaşanmış, belgelenmiş ve cezai yaptırımlar ile kamuoyuna duyurulmuş hileci sporcular ele alınmaktadır. Bu araştırmada 10 E-spor oyuncusunun hileci olarak tanımlandığı dönem ele alınmıştır. Bu dönem betimlenmiş ve bundan sonra e spor alanına gireceklere öneriler sunulmuştur. Sonuç olarak, kazanma ve kaybetme varsa, kolaylaştırılmış yoldan maddi ödüller elde etme, şan şöhrete daha çabuk ulaşma söz konusu olduğunda sporda da, E-spor da da hileyle karşılaşabiliriz. Bunu önlemenin yolları mevcuttur. E-spor uygulamaları arttıkça, spor yaygınlaştıkça hilelerde artacak, ancak caydırıcı önlemler almak, süreli-süresiz yaptırımlarla karşılaşmak oyuncuları duraksatmasa da, oyunları geliştirmek ne kadar önemli ise aynı oranda hilesiz oyunlar üzerinde çalışmayı ve oynamayı gerektirmektedir.Öğe The mediating role of work-life balance in the effect of digital transformation on job stress in the banking sector(Menekşe Şahin Karadal, 2023) Aydınlı, Alp; Erkasap, AhmetThis study aims to evaluate the mediating effect of work-life balance on the relationship between digital transformation and job stress. Data were collected within the banking sector through an online survey. The reliability and validity of the measurement scales were assessed, confirmatory factor analysis was conducted, and regression coefficients and the significance of mediation hypotheses were tested through regression analysis. The results showed that the scales had high reliability, with combined reliability values above 0.70. Furthermore, the average variance explained (AVE) and the square root of AVE confirmed the reliability and validity of the measures. Regression coefficients show that there are significant relationships between the variables. The findings of the study support the hypothesis that work-life balance mediates between digital transformation and job stress. However, it was determined that digital transformation did not have a direct effect on the negative impact of work on life and the negative impact of life on work. The negative impact of digital transformation on job stress shows its potential to reduce work-related stress levels. The effects of work on life and life on work played an increasing role in job stress. However, the positive impact of life on work shows a decreasing effect on work stress. Overall, the findings emphasize that the mediating effect of work-life balance on job stress of digital transformation is significant. It is recommended that banks should focus on promoting work-life balance to reduce employees' negative job stress in the context of digital transformation.Öğe Medya ve müziğin suç ve suçluluğa etkisi(Polis Akademisi, 2022) Çoban, SerdarGeçmişten günümüze varlığını geliştirerek sürdüren basın, medya ve müzik kavramlarını da içerisinde barındıran kitle iletişim araçları, insanoğlu üzerinde etkisini baskın bir biçimde sürdürmektedir. İlk hali ile yazılı olarak ortaya çıkan medya, dönemsel gelişmelerle radyo, televizyon gibi görsel ve işitsel medyanın yanı sıra internetin ortaya çıkması ve gelişmesiyle çeşitli kitle iletişim araçları ile insanlığın istifadesine sunulmaktadır. Bulunduğumuz zaman diliminde ise sanal dünyada meydana gelen sosyal medya ve kitle iletişim araçlarının çeşitliliği ile bunlara erişim kolaylığı toplum üzerinde önemli bir yön belirleme etkisine sahiptir. Kitle iletişim araçları ile öfke, şiddet, cinsellik, ahlaki değerlere aykırı yayın ve yapımların ortaya çıkması, çocuk ve ergenler başta olmak üzere bireylerin sık sık kullandığı şiddet içeren dijital oyunlar suça yönelimi tetiklemektedir. Bu çeşit yönelimi bünyelerinde barındıran ergen ve çocuklar, agresif, uyumsuz, şiddet yanlı hareketler sergileyebilmektedir. Yazılı, görsel ve işitsel medyada, şiddet suçlarına yönelik haberler başta olmak üzere çeşitli suçların öne çıkması, suçların işlenmesinde tesir gösterip göstermediği bilimsel araştırma ve çalışmalara konu olmaktadır. Yapılan çalışmalar ve araştırmalar neticesinde farklı sonuçlar ortaya koyan teoriler yardımıyla, kitle iletişim araçlarının ve müziğin insanlar üzerindeki olumsuz etkisinin suç ve suçluluğa yansımaları, doktrinsel teoriler, günlük hayatta karşılaşılan vaka örnekleri, araştırma verileri ve yargısal kararlar ile açıklanarak, önerilerin izahatı yapılmaya çalışılmıştır.Öğe Mesleki sosyalleşme ölçeği: geçerlilik ve güvenirlik çalışması(İstanbul Kent Üniversitesi, 2022) Keçeci, Şenay; Öncel, Hasan Uğurİş güvenliği uzmanlarının mesleki sosyalleşme düzeylerini ölçmek için, geçerliği ve güvenirliği sağlanmış bir ölçme aracı elde etmek amacıyla tasarlanan bu çalışmada, veri toplama aracı olan Mesleki Sosyalleşme Ölçeği ile katılımcılardan elde edilen veriler SPSS ve AMOS programları ile analiz edilmiştir. Mesleki Sosyalleşme Ölçeği, yapı geçerliği bakımından faktör analizi ile incelenmiş olup öncelikle AFA ve ardından DFA yapılmıştır. Ölçeğin iş doyumu, motivasyon, bağlılık ve kabullenme olmak üzere 4 boyutlu yapısının korunduğu görülmüştür. DFA sonucunda elde edilen modelin uyum indeksleri incelenmiş RMSEA; .064, CFI; .920, GFI; .857, IFI; .922, TLI; .908; x2/df = 1.45 olarak bulunmuştur.Öğe Solution proposals for fires occuring in the lamination units of inline lamination machines(Marmara University, 2022) Öncel, Hasan Uğur; Resuloğlu, EmreIn general, a flexible packaging factory consists of extrusion machines for film production, printing machines for printing on packaging (using inks), lamination machines for making multilayer structures with various substrates (using adhesives) and slitting machines to bring the produced packaging to the final dimensions for use in the food product packing process. The inks and adhesives used in printing and laminating machines must be dissolved and diluted in order to be applied and ethyl acetate is commonly used as a solvent. The mixture ratio of solvent in the total solution can reach up to 80%. Ethyl acetate, a highly flammable substance, is the cause of many fires in the printing industry. Although printing and lamination are traditionally two separate processes done independently of each other, increasing competition and productivity requirements have guided machine manufacturers to make these two processes on a single machine and eventually led to the realization of inline printing-laminating machines. Such machines operate continuously, using automatic splicing of reels of base material to keep running without stopping or even slowing down. In the flexible packaging sector, ethyl acetate fires generally occur in the enterprises' printing and lamination machines, along with ink and adhesive preparation areas. In this study, the causes of fires occurring in an inline rotogravure printing machine’s lamination units after the automatic splice during lamination of printed polypropylene with metallized polypropylene are examined and the precautions to be taken to prevent these fires are discussed.Öğe Ulusal tez merkezinde yer alan iş sağlığı güvenliği alanında yazılmış tezlerin bibliyometrik analizi(Aytekin Demircioğlu, 2021) Keçeci, Şenayİş sağlığı ve güvenliği, çalışanların yaptıkları işte, işin yürütülme koşulları, kullanılan malzeme veya araç-gereçlerden kaynaklanabilecek tehlikelerden korunması, tehlikelerden kaynaklanan risklerin ortadan kaldırılması, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlanması çalışmalarını konu edinen bir bilim dalıdır. Bibliyografya bilimsel literatürün incelenmesiyle söz konusu bilim dalındaki yayınların analizi, çeşitli özelliklerine göre tanımlaması ve sınıflandırılması olarak ifade edilmektedir. Bibliyometrik analizler, araştırmacılara bilimsel disiplinlerin gelişimi ve verimliliği ile ilgili değerli göstergeler sağlaması bakımından önemli çalışmalardır. Bu çalışmada iş sağlığı ve güvenliği alanında Yüksek Öğretim Kurumu veri tabanında yer alan iş sağlığı ve güvenliği alanında 1986 ve 2020 yılları arasında yazılan 1603 lisansüstü tez çalışması incelenerek bu alanda bir bibliyometrik analiz oluşturulması amaçlanmıştır.Öğe Trafik kazaları sonucu sürekli iş göremezlik tazminatların ekonomik açıdan incelenmesi(Engin Çakır, 2024) Ertuğrul, Mehmet AkifTrafik kazalarında insanların hayatını kaybetmesi ve geride ailelerini bırakmasına yol açmaktadır. Bunun yanında bazen de meydana gelen kazalar neticesinde hayatını kaybedenlerinin ailelerinin refah seviyesi ve maddi durumlarını da etkilenebilmektedir. Kanun koyucu bu durumu koruma altına alabilmek adına hukuk sistemimizde diğer hukuk sistemleri ile bağlantılı olarak bir takım düzenlemeler getirmiştir. Trafik kazalarının yaşanmasında en büyük etken kullanan sürücünün Karayolları ve Trafik Kanununa aykırı hareket etmesidir. Bunun sonucunda üzücü bir şekilde tek yönlü ve çift yönlü trafik kazları meydana gelir. İşte tezimizde ilk bahsedeceğimiz konu; kusur dağılımının belirlenmesidir. Bunun devamında bu kaza sonucunda kalıcı olarak ömrünün sonuna kadar hissedecekleri kalıcı hasarlara maruz kalan kaza zedelerin her ne kadar acılarını dindiremeyecekte olsa, kaza sonucu hak kazandıkları sürekli iş gücü tazminatının nasıl belirlendiğinin hesaplanmasıdır. Yine kaza sonucu ölen bir kişi varsa, ölen kişinin maddi ve manevi desteğini hissedecek kişinin bu desteğinden mahrum kalması sonucu bir nebze olsun acısını dindirmek için alabileceği destekten yoksun kalma tazminatın elde etmesidir.Öğe Dijitalleşmenin iş tatmine etkisinde iş yaşam dengesinin aracılık rolü(Hüzeyfe Süleyman Arslan, 2024) Aydınlı, Alp; Erkasap, Ahmet; Özcan, AliGünümüz iş dünyasında hızla ilerleyen dijital dönüşüm, çalışanların iş tatmini ve iş-yaşam dengesi gibi hususları belirgin bir biçimde etkileyen temel faktörler olarak öne çıkmaktadır. İş performansını ve çalışan refahını büyük oranda şekillendiren bu etkiler, iş-yaşam dengesi ve iş tatmini kavramlarının artan bir öneme sahip olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda, sağlıklı bir iş-yaşam dengesini teşvik edecek stratejiler geliştirme gereksinimi, yöneticilerin önceliklerinden biri olarak belirgin bir yer tutmaktadır. Bu araştırma, dijital dönüşümün, çalışanların iş tatmini üzerindeki etkisi ve bu ilişkide iş-yaşam dengesinin alt boyutları ile aracı rolü olup olmadığını ortaya koymaya çalışmıştır. Araştırma bankacılık sektöründe çalışan 393 çalışandan toplanan anketler ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında toplanan veriler SPSS for Windows 25.0 ve AMOS 25.0 paket programları aracılığı ile analiz edilmiştir. Tüm ölçekler için doğrulayıcı faktör analizi uygulanmış, yapısal eşitlik modellemesi ile araştırma modeli test edilmiştir. Modelde iş-yaşam denegesi değişkeninin alt boyuları bazında aracılık etkisi olup olmadığı gözlenen yol analizi modeli ile bootsrap yöntemi kullanılarak test edilmiştir. Bulgulara göre, dijital dönüşümün, iş-yaşam dengesi ve iş tatmini üzerinde anlamlı bir doğrudan etkisinin olduğunu göstermiştir. Ayrıca, dijital dönüşüm ile iş tatmini arasındaki ilişkide iş yaşam dengesinin alt boyutlarından “işin yaşama olumlu etkisi ve yaşamın işe olumlu etkisi”nin kısmi aracılık rolü olduğunu gözlemlenmiştir. Çalışma, konusu açısından özgün bir niteliğe sahip olup, birebir başka bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu bakımdan, gelecekte yapılacak çalışmalar için benzer araştırmalara ışık tutacağı düşünülmektedir.Öğe The effect of supplier-dealer relationship on dealer performance: the example of a leading firm in the construction materials industry in Turkey(Fenerbahce University, 2023) Bal, Songül; Uslu, TunaOne way to create cost leadership and customer value in businesses is with the effective management of the supply chain. Supply chain management, which creates sustainable competitive advantage for all partners in business processes, is an essential activity for each member for long-term goals and cooperation in the business environment. As one of these members and an important industrial agent, dealers have a significant impact on supplier performance. Studies have revealed the positive effect of supplier-dealer relations in buyer-supplier relationships. The aim of this study is to reveal how and to what extent the relationship between the company and the dealer is effective on dealer performance. In this study, the effect of relationship dimensions of a foreign-owned company operating in the construction sector in Turkey on both dealer and supplier performance was examined through the dimensions of power, loyalty, trust and legal agreements. Dealer performance is measured with market share, profitability, sales growth and customer satisfaction dimensions and supplier performance with success of business processes, lean manufacturing, quality and satisfaction through primary data collected with the questionnaires from 106 different size dealers operating in major industrial cities in Turkey.Öğe Development and application of a wearable technology product that detects and informs the presence of electrical energy(Yusuf Kayalı, 2024) Boğazkesenli, Burak; Yerden, Aytaç UğurElectrical energy has both positive and negative effects nowadays, with the potential to cause property and human loss. Technical professionals working at electrical energy generation, distribution, and utilization points may die due to carelessness or neglect. Although there are protection elements (fuses, residual current protection relays, etc.) in electrical panels that interrupt the flow of electrical energy in the event of a shock, there may be working areas where energy cannot be cut off due to incorrect electrical connections caused by unauthorized people interacting with the panel. Existing protective components may be insufficient. The experiments include both wired protection elements and wireless detection elements. However, they need to be enhanced because they have limited detection distances. Furthermore, using an ergonomic design can improve operability. New protection and warning features must be designed using developing technology. To prevent employees from being shocked by being exposed to electrical energy in the workplace, AC voltage can be detected without contact using this study, which includes the design and test results of a wearable technology product that warns when electricity is present. An electrical circuit that technical staff can wear on their finger detects voltage without contact and displays the existence of energy with a red LED. It was discovered that the test circuit detects 230V AC electrical energy up to 8 cm away and warns with light.Öğe Consequence modeling and analysis of ethanol leakage from storage tank using the ALOHA program(Amasya University, 2024) Doğan, Sinan; Ensari Özay, MügeChemical spills pose a significant threat to the safety of people living nearby, as well as to air quality and occupational safety. Therefore, preventing chemical spills has become a key issue in environmental protection and process safety. This study aims to evaluate the effects of ethanol released from a tank at a chemical plant in Istanbul, Türkiye. The Areal Location of Hazardous Atmospheres model (ALOHA) version 5.4.7 estimates the storage tank's leakage radius and spread risk under three scenarios. ALOHA can assess the area affected by chemical hazards. The model shows that if the spill occurs 10 centimeters from the base of the tank, the toxic concentration of ethanol exceeds the Immediately Dangerous to Life or Health (IDLH) threshold (i.e., 3300 parts per million) at a distance of 31 meters from the place of release. In addition, when the ethanol concentration exceeds 60% of the Lower Explosive Limit (LEL) (i.e., 19800 parts per million), the flammable vapor cloud extends up to 31 meters from the place of release. For a Boiling Liquid Expanding Vapor Explosion (BLEVE), the mass of the fireball is assumed to be 100%, resulting in the worst possible scenario. During BLEVE, it is estimated that the fireball's diameter and time duration, determined by the amount of Ethanol present, would be 141 meters and 10 seconds, respectively. The results show that the thermal radiation effects caused by Ethanol BLEVE are extremely dangerous.Öğe Çeviklik ve rekabet avantajı ilişkisinde işletme büyüklüğünün etkisi(Nişantaşı Üniversitesi, 2024) Uzunlu, Murat; Özdemir, İsmailGünümüzün hızla değişen, dinamik ve belirsiz iş dünyasında, işletmelerin pazar koşullarına hızla uyum sağlamaları ve rekabetçi bir üstünlük elde etmeleri, ancak çevik olmaları ile mümkündür. Bu bakımdan çeviklik ve rekabet avantajı arasındaki ilişki araştırmaya değer bir konudur. Bu çalışma, işletmelerde çeviklik ile rekabet avantajı arasındaki ilişkiyi ve işletme büyüklüğünün bu ilişki üzerindeki düzenleyici etkisini araştırmayı amaçlamaktadır. Araştırmaya yönelik veriler, İstanbul ve Kocaeli'nde konuşlu işletmelerde stratejik karar alma süreçlerinde yer alan yönetici pozisyonundaki çalışanlardan anket yoluyla elde edilmiştir. Veri toplama sürecinde öncelikle anket tasarım çalışması yapılmış ve İstanbul Gedik Üniversitesinin Etik Kurul onayı alınmıştır. Toplanan veriler güvenilirlik düzeyi yüksek Cronbach Alpha değerine sahiptir. Toplanan veriler normal dağılım özelliği göstermediğinden, çalışmada parametrik olmayan istatistiksel yöntemler kullanılmıştır. Bulgular çeviklik ile rekabet avantajı arasında orta düzeyde pozitif bir ilişkiye işaret etmektedir (Spearman korelasyon katsayısı: 0.544, p<0.005). İşletme büyüklüğünün bu ilişkide düzenleyici etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Çeviklik ve rekabet avantajı arasındaki ilişki büyük işletmelerde, küçük ve orta ölçekli işletmelere göre daha güçlüdür. Farklı büyüklükteki işletmeler arasında rekabet avantajı açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmiş ancak, çeviklik açısından böyle bir farklılık bulunamamıştır.Öğe Farklı risk analiz metotlarının karşılaştırılması: kaynak atölyesi uygulama örneği(Ergün Dilaveroğlu, 2023) Aslantaş, Selin; Erpek, Yusuf İshakMetal sektörünün ticaret hacmi gün geçtikçe genişlerken, metal üretimi-işlemesi yapan kaynak atölyelerinin sayısı da artmaktadır. Metal sektörü ve alt sanayi kolları İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) açısından çok tehlikeli sınıfta yer almaktadır. Bu işkollarında çalışmaların verimli olabilmesi için tehlikelerin saptanarak risk değerlendirmesi yapılması zorunluluğu vardır. Risklerin farklı yapılarda olması çeşitli risk değerlendirme metotlarının da geliştirilmesine neden olmuştur. Bu çalışmada, metal üretimi-işlemesi yapan bir kaynak atölyesinde saptanan risk etmenlerinin 5 farklı risk değerlendirme yöntemi ile analizi yapılmış ve ardından bu değerlendirme yöntemlerinin sonuçları karşılaştırılmıştır. Risk değerlendirmesi aşamasında, işyeri ve işyerinde bulunan tehlikeler sabit tutularak risk değerlendirme metotlarının analiz sürecinde bulunan frekans ve keşfedilebilirlik gibi değerlendirme kriterleri verilerinin seçilen risk değerlendirme yöntemleri ile elde edilen sonuçlara etkilerinin olup olmadığı araştırılmıştır. 30 adet tehlike kaynağı saptanan bu işyerinde Risk Değerlendirme metotları olarak Fine Kinney Yöntemi, 5x5 L Tipi Matris, Hata Türleri ve Etkileri Analizi (FMEA), Hata Ağacı Analizi (FTA) ve Olursa Ne Olur Analizi (What if?) yöntemleri kullanılmıştır. Risk değerlendirme metotlarının aynı tehlike ve riskler için farklı sonuçlar verdiği tespit edilmiştir. Bu çalışmadaki birbirinden farklı risk analizi metotları arasında en çok sayıda 1.derecede risk öncelik sırasına sahip yani en hızlı şekilde önlem alınması gereken risklerin fazla olduğu analiz yöntemi Hata Türleri ve Etkileri Analiz yöntemi olmuştur.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »