Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Diğer Yayınlar Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 88
  • Öğe
    Orta güçte bir kalıcı mıknatıslı senkron motorun performans karakteristiklerinin deneysel olarak elde edilmesi
    (Institute of Electrical and Electronics Engineers Inc., 2024) Demir, Onur; Erfan Kuyumcu, Feriha; Kep, Yusuf
    Dünya çapında, kalıcı mıknatıslı senkron makinelere (KMSM) olan ilgi, uygulama alanlarının genişlemesiyle, bilhassa yenilenebilir enerji kullanımının artması ve ulaşımın elektrifikasyonu ile birlikte sürekli artmaktadır. KMSM'nun yüksek performans gerektiren robot uygulamalarında da giderek daha fazla kullanıldığını ve bu uygulamaların sadece doğruluk ve yüksek performans değil, aynı zamanda tasarım sürecinde ve uygulamada esneklik ve verimlilik sağlayan hız kontrolörleri gerektirdiğini göstermektedir. Son on yılda, hızla ilerleyen teknolojik çalışmalarla birlikte bahsedilen motor yapısına entegre edilen güç elektroniği kısmının gelişmesiyle modern teknolojide enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik konuları da önemini korumaktadır. Orta güçte (110kW) bir Kalıcı Mıknatıslı Senkron Motorun performans değerlerini incelemek üzere, FOC (Alan Yönlendirmeli Kontrol) yöntemi ile laboratuvar ortamında yapılan dinamik testlere ilişkin sonuçlar bu çalışmada sunulmaktadır.
  • Öğe
    Jinekolojik kanserli hastaların özbakım gücüne yönelik bakımda hemşirenin rolü: derleme
    (Karabük Üniversitesi, 2024) Küçükkaya, Burcu; Yalçın, Esra
    Jinekolojik kanserler, kadın genital organlarında çok sık görülen malignitesi yüksek oluşumlar veya malign tümörler olarak tanımlanmaktadır. Bireylerin sağlık durumlarının medikal, temel sağlık ve psikososyal durumların yönetimini sağlamak amacıyla üstlenilen rol ve sorumluluklar öz bakım gücü olarak ifade edilmektedir. Jinekolojik kanserli hastaların yaşadığı primer, sekonder ve tersiyer kapsamdaki semptomlar, öz bakım gücünü olumsuz etkilemektedir. Bu bağlamda, jinekolojik kanserli hastaların özbakım gücünün düşük veya orta düzeyde olduğu ve hemşirelerin jinekolojik kanserli hastaları özbakım gücü bakımından değerlendirme durumlarının zayıf olduğu görülmektedir. Dolayısıyla hemşireler özellikle doğum ve kadın hastalıkları hemşireliği alanında uzmanlaşan hemşireler jinekolojik kanserli bireyleri bütüncül değerlendirmeli, fiziksel ve psikososyal sorunları belirlemeli ve hastanın bakımını planlamalıdır. Bütüncül sağlık kapsamında bireyin mental, fiziksel ve psikososyal bir varlık olduğu ve her bireyin gereksiniminin farklı olduğu bilinciyle, hemşireler jinekolojik kanserli hastaların bağımlılık durumlarına göre özbakımlarını desteklemelidir. Bu derlemede, jinekolojik kanserli hastaların özbakım gücüne yönelik bakımda hemşirenin rolünü incelemek amaçlandı.
  • Öğe
    Kanatlı etlerinde campylobacter türlerinin kültür yöntemi ve kütle spektrometresi ile tespiti
    (İstanbul Gelişim Üniversitesi, 2018) Kestir, Elif; Özpınar, Haydar
    Amaç: Campylobacter bağırsak florasının doğal bir üyesi olan, enterik ve genital sistem infeksiyonlarına neden olan mikroorganizma familyasıdır. Alt türlerinden Campylobacter jejuni ve Campylobacter coli insanlarda gastroenteritisin başlıca nedenleri arasında olup, Bulaşıcı Hastalıklar Sürveyan ve Kontrol Esasları Yönetmeliği’ne göre "Bildirimi zorunlu D grubu bulaşıcı hastalıklar" kapsamında takip ve ihbarı laboratuvar seviyesinde zorunlu tutulmaktadır. Buna ek olarak, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2007-2015 yılları arası gıda kaynaklı hastalıklar raporunda Campylobacter kaynaklı enterik hastalıkların sürveyans raporu içine almıştır. Bu çalışmada İstanbul ili sınırları içinde satışa sunulan toplam 100 adet çiğ tavuk eti örneğinde (50 tavuk kanat ve 50 tavuk baget) Campylobacter türlerinin kültür yöntemi ve kütle spektrometresi ile tespiti amaçlandı. Yöntem: Örnekler mikrobiyolojik yöntemle ön zenginleştirme ve selektif zenginleştirme işlemine alındı. Selektif besiyerinde gelişen şüpheli Campylobacter kolonilerine oksidaz ve katalaz testleri uygulandı. Oksidaz ve katalaz pozitif izolatlar kütle spektrometresi ile kesin tiplendirme işlemine alındı. Bulgular: Kütle spektrometresi ile tiplendirme sonucu 3 örnekte (%3) 2 C. jejuni ve 1 C. coli suşu kesin şekilde tanımlandı. Sonuç: Çiğ satılan tavuk etlerinin Campylobacteriosise yol açan türler ile bulaş oldukları, gıda güvenliği ve halk sağlığı bakımından risk taşıdıkları ve genel hijyen kurallarına dikkat edilmediği anlaşılmıştır. Ayrıca, kültür bazlı mikrobiyolojik yöntemlerin Campylobacter türlerinin tespitinde modern enstrumental yöntemler ile desteklenmesi gerektiği görülmüştür.
  • Öğe
    Dijtal oyun ve yaşam tarzı sporlarının yeni ve özgün bir sürümü: espor ve spor metaevrenler
    (Fenerbahçe Üniversitesi, 2022) Başer, Serpil; Uslu, Tuna
    Dijital dönüşüm paradigması, yirminci yüzyılın sonunda hayatın her alanına etki etmiştir. İnsan ihtiyaçlarından doğan ve bu ihtiyaçları en uygun şekilde karşılamayı amaçlayan bu dönüşüm şüphesiz ki spor alanının gelişimine de yansımaktadır. Bu sürecin son yirmi yılda geldiği nokta ise, spor kavramına espor adında yeni bir alan kazandırmasıdır. Rekabetçi video oyunlarının gerek çevrimiçi oynanması gerekse izlenmesi espor kavramının doğmasına öncülük etmiştir. Espor, turnuva sayıları, izlenme oranları, oyuncu sayıları ve yarattığı gelir hacmi ile aynı zamanda önemli bir endüstri haline gelmiştir. Örneğin; Türkiye’de farklı platformlar üzerinden oyun oynayan nüfusun yarısına yakını espor ekosistemi içerisinde yer almaktadır. Oyun endüstrisinin 2022 yılında dünya genelinde elde ettiği gelir 196,9 milyar dolardır. Espor, hacim olarak katlanarak büyümesine ve espor endüstrisinin paydaşları tarafından spor olarak kabul edilmesine rağmen, hareket ve antrenman bilimleri açısından spor branşı olarak tartışmalı bir konuma sahiptir. Hem akademik hem de spor çevrelerince devam eden tartışma büyük ölçüde; esporun bir spor olarak sınıflandırılıp sınıflandırılamayacağı noktasındadır. Ancak diğer yandan kültürel ve sosyal sermaye birikiminin bir aracı olan espor, günümüzde giderek kendine has özelliklere sahip spor metaevrenleri (metaverse) şeklinde yaşam alanları oluşturmaktadır. Bu açıdan spora yönelim, güncel literatürde alternatif sporlar, spor sonrası ya da yaşam tarzı sporları ile örtüşmektedir. Yaşam tarzı sporlarına katılım, belirli bir spor alt kültürünün üyesi olarak tanımlanma, bu spor alanına yüksek katılım düzeyine sahip olma ve ilgili sporu kişinin hayatının merkezi olarak ilişkilendirmesi özellikleri ile ilişkilendirilir. Yaşam tarzı sporları aynı zamanda toplumun kurallarına karşı ideolojik bir duruşun bedensel temsili anlamına da gelmektedir. Gelecekte bu temsilin daha özgün ve saf hali, kendine metaevren ortamında karşılık bulacaktır. Bu anlamda espor, kişinin hayatında anlamlı sosyal deneyimler ve karşılaşmalar yaşayabileceği idealize edilmiş bir alan yaratarak, geleneksel sporun ve normatif toplumun kısıtlamalarından ayrılabilen daha geniş bir varoluş biçiminin merkezi bir unsurudur. Bu bağlamda çalışmanın amacı; esporu genel olarak sporun tanımlayıcı özelliklerini karşılaması yönü ile ele alarak, sporun özgün bir versiyonu ve bir yaşam tarzı sporu olarak kabul edip, spor yönetimi ve rekreasyon alanına dahil olduğunun kanıtlarını ortaya koymak ve bu alanda yapılacak olan çalışmalar için öneriler getirmektir.
  • Öğe
    İstanbul ve Kocaeli il sınırları içerisindeki içme suyu kaynaklarının sanayi kuruluşları tarafından kirletilmesi sonucu oluşan arsenik miktarının belirlenmesi ve çözüm önerilerinin sunulması
    (Zeynep Cansu Ayturan, 2020) Karakaya, Fatih; Öncel, Hasan Uğur
    Ülkemizdeki yer altı su kaynakları özellikle kırsal alanlarda içme suyu olarak kullanılmaktadır. İçme suyu kaynaklarının tespiti için 100 metre ve üzerinde sondaj çalışmaları yapılmaktadır. Yer altında 100 metre ve civarında bulunan suyun içerisinde yağmur suları ve yüzey sularının, içme suyuna karışma ihtimali vardır. Oluşan bu suların içilmesi sonucunda, insan sağlığı için ciddi tehlikeler oluşturmaktadır. Yaptığımız çalışmada, Ömerli Barajı çevresinde olan Pendik Kurna Köy mevkiinde yaklaşık 100 metre derinlikten gelen kaynak suyunun, elimizdeki eski su kaynakları haritası yardımı ile bir çok sanayi kuruluşunun yanında bulunan Gebze Balçık Köy mevkiindeki kaynağa kadar takibi sağlanmıştır. İki bölgeden de alınan su numunelerinin ICP-MS cihazı yardımıyla içerisinde bulunan arsenik elementinin oranı tespit ederek, insan sağlığı üzerindeki etkileri tartışılmıştır.
  • Öğe
    Akıllı sınır yaklaşımı çerçevesinde blok zinciri teknolojisinin gümrük işlemlerinde potansiyel kullanım alanları
    (Gümrük Ticaret Dergisi, 2018) Aktaş, Gökhan
    Küresel ticaret, eşyanın sınır ötesine geçişini hızlandırmak için Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması ve Revize Edilmiş Kyoto Protokolü gibi yasal metinlerin yanında teknoloji tabanlı akıllı sınır uygulamalarıyla da desteklenmektedir. Bu çalışmanın amacı, akıllı sınır yaklaşımı çerçevesinde gümrüklerde blok zinciri tabanlı uygulamaların kullanabileceği alanları tartışmaktır. Bu motivasyonla, kurgulanan bir dış ticaret senaryosu üzerinde başlıca blok zinciri karakteristikleri dağıtık defter teknolojisi, eşler arası protokol, mutabakat ve doğrulama mekanizmaları, verilerin değiştirilemezliği ve izlenebilmesi, özel/genel anahtarlı altyapı, akıllı kontratlar vb. açıklanmaktadır. Blok zinciri teknolojisinin akıllı sınırları destekleyerek özellikle güvenli bir ekosistemin oluşması, ticaretin kolaylaştırılması, etkili risk analizi ve gümrük denetimi konularında işlevsel olabileceği değerlendirilmektedir.
  • Öğe
    Endüstri 4.0’in gümrük politikası ve uygulamaları üzerine etkileri
    (Gümrük ve Ticaret Müfettişleri Derneği, 2018) Aktaş, Gökhan
    Hızla gelişen bilgi teknolojilerinin kullanılması, geleneksel üretim yöntemlerinde köklü değişimlere neden olmuştur. Endüstri 4.0 olarak adlandırılan bu yeni üretim biçiminin öncüllerinden olan dijitalleşme, sadece sanayi sektörünü değil kamu hizmetlerinin yerine getirilme biçimini de etkilemektedir. Gümrük idarelerinin, bu dönüşüm trendine uyum sağlamak ve dijitalleşen yeni iş modeli ağlarına eklemlenmek için gümrük politikası ve uygulamalarını güncellemesi kaçınılmazdır. Bu çalışmada, Endüstri 4.0 bileşenlerinden Büyük Veri, Nesnelerin İnterneti, Bulut Bilişim, Arttırılmış Gerçeklik, Siber Güvenlik ve Blockchain Teknolojisi gibi kavramların gümrük politika ve uygulamaları üzerine etkisi incelenmektedir.
  • Öğe
    Influence of local soil conditions on the structural design and associated costs
    (Istanbul Gedik University, 2018) İnce, Harun; Toy, Ebru; Tolon, Mert
    It is known that earthquakes occur along the faults as a result of the tectonic plate movements [1]. The North Anatolian, Northeast Anatolian and East Anatolian Faults create three major fault lines in Turkey. In connection with these fault lines, there are various studies concentrated mostly on the seismicity and the topic of earthquake hazard has been examined by many researchers until today. According to the literature, to cope with earthquake related problems, an utmost attention should be given to the existing building stock and currently available design principles used for earthquake resistant structures in the country. In general, the damage to buildings stem from the lack of knowledge and experience in the field, lack of soil survey database, and structural irregularities in plan and elevation. According to building design codes, the seismic load acting on the structures depends on the seismic zone, the soil type, its period of vibration and the mass of the building [2]. In the present study, the main objective is to evaluate the influence of local site effects on the seismic response of buildings in terms of 2018 Turkish Seismic Design Code provisions and to analyze their impact on the cost of construction of buildings. In the study, a two-story reinforced concrete-framed building (residential house) is used as an example. Using the architectural layout of the building, the thickness of floor slabs and column size are determined. The construction cost is estimated roughly by considering unit costs method. The cost of the reinforced concrete structure is determined by considering 2017 unit price list, specified by the Ministry of Environment and Urbanization [3]. It’s quite clear that the cost of structure built on soil class ZD is more expensive than the cost of the one built on the soil class ZA. The cost difference is around 22,57% between soil classes ZA and ZD.
  • Öğe
    Relationship between adverse childhood experiences, close relations and emotion regulation: chronic idiopathic urticaria patients
    (Dünya Kongre, 2021) Ünal, Kübra; Altunay, İlknur; Mercan, Sibel; Erdem, Yasemin
    Objective: Urticaria is a very common disease in the community and its etiology is still unclear. It is considered in a psychodermatological and psychosomatic disease category because it is in close relationship with emotional factors. In this study, the relationship between chronic idiopathic urticaria and some psychological conditions will be evaluated. Method: This study was carried out on 80 chronic idiopathic urticaria patients and 80 control group volunteers who applied to a dermatology clinic. Information and consent form from the participants and questionnaires prepared by the researcher were applied to the patient and control groups. Results: There was no significant difference between the chronic urticaria patient group and the control group in terms of scale and sub-dimensions. Depression, anxiety, negative ego and somatization were statistically significant and high in women compared to men. Conclusion: Organic, psychological and social factors are involved in the formation and development of skin diseases evaluated in the psychosomatic category.
  • Öğe
    Spor yapan ve spor yapmayan üniversite öğrencilerinin sosyal beceri, saldırganlık ve spor ahlakı düzeylerinin incelenmesi: Harran Üniversitesi örneği
    (İbrahim Erdemir, 2020) Şeker, İbrahim; Uslu, Tuna
    Bu çalışma Harran Üniversitesi’nde spor yapan üniversite öğrencileriyle spor yapmayanların sosyal beceri, saldırganlık ve spor ahlakı durumlarının incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Ayrıca bu araştırma sporun bireyin ve sporcunun ahlaki potansiyeline olumlu katkı sağlayıp sağlamadığını tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Toplumda modern çağla beraber gelen yalnızlaşma olgusu, harekesiz bir yaşamın sonucu olan çeşitli hastalıklar, obezite, aşırı agresif bir tutum bireyleri fiziksel ve ruhsal açıdan olumsuz etkilemekte ve top yekûn yaşam kalitesini düşürmektedir. Bu çalışmayla bireyleri aktif spor ortamına dahil ederek modern çağın getirmiş olduğu fiziksel ve ruhsal olumsuzlukların etkilerinin azalacağı ve sağlıklı sosyal topluluklar oluşacağı düşünülmektedir. Bu çalışma araştırma modeli olarak betimsel araştırma yöntemlerinden biri olan anket uygulamasıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın ölçeklerinin güvenirlik dereceleri oldukça yüksek çıkmıştır. Veriler t-testi, korelasyon ve regresyon analiz yöntemleri kullanılarak çözümlenmiştir. Çalışmanın evrenini, Harran Üniversitesi’nde öğrenim gören 300 öğrenci oluşturmuştur. Bulgulara göre spor yapanların, rekreatif spor yapanların, lisanslı spor yapanların, antrenörlük veya hakemliği olanların saldırganlık tutumu ve ahlaktan uzaklaşma düzeyleri spor yapmayanlardan daha yüksek çıkmıştır. BESYO’nun saldırganlık tutumu ve ahlaktan uzaklaşma durumu diğer fakültelerden daha yüksektir. Sonuç olarak spor yapmayan üniversite öğrencilerinin saldırganlık tutumu ile ahlaktan uzaklaşma durumu arasında pozitif ilişki görülmüştür. Bu durumda saldırganlık tutumu sergileyen öğrencilerin negatif ahlaki yönelimlerinde bulunacağı düşünülebilir. Spor yapanların sosyal becerileri artınca saldırganlık tutumu ve ahlaktan uzaklaşmalarında da artış olduğu görülmektedir. Buna göre spor yapmanın tek başına saldırganlık tutumuna ve ahlaktan uzaklaşma durumuna engel olamadığı söylenebilir ve kişinin bulunduğu sosyal ortamlardaki kimliğinin saldırganlık ve ahlak tutumunu etkilediği düşünülebilir. Spor yapan ile yapmayan öğrenciler arasında sosyal becerilere ilişkin bir fark bulunmaması çalışma grubunun üniversite öğrencilerden oluşmasından ve üniversitede spor yapmayan öğrenciler için sosyal alanların bulunmasından kaynaklandığı düşünülmektedir ve son olarak spor yapan üniversite öğrencilerinde yapmayanlara göre daha çok saldırganlık tutumu görüldüğü tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Ofis çalışanlarında mobil egzersizin boyun ağrısı üzerine etkisi
    (İstanbul Kent Üniversitesi, 2023) Canpolat, Menşure; Ortabağ, Tülay
    Bu derlemede, ofis ortamında çalışanlarda boyun ağrılarının azaltılması ya da ortadan kalkmasına yönelik egzersizlerin, telerehabilitasyon yöntemiyle uygulanmasının etkinliği incelendi. Pub Med ve Google Akademik veri tabanlarından, “mobil uygulama egzersizleri”, “boyun ağrısı”, “ofis çalışanları” ve “telerehabilitasyon” anahtar kelimeleri kullanılarak tarama yapıldı. Ofis ortamında çalışanlar zamanının büyük bir kısmını masa başında geçirdiklerinden dolayı, ciddi kas-iskelet sorunları yaşayabilmektedir. Yanlış oturma düzeni, kullanılan masa ve sandalyenin uygun olmaması ve aynı pozisyonda uzun zaman geçirerek oturma kas-iskelet sisteminde sorunlar oluşmasına neden olan etkenlerden sadece bazılarıdır. Bunun yanında toplumsal olarak egzersiz alışkanlığı kazanamayan çalışanlarda özellikle servikal bölgede ağrı ve patolojilerin oluşması kaçınılmazdır. Gelişen dünyada, bilgisayar, tablet, telefon kullanımı hem iş için hem de boş zamanlarda artış göstermiştir. Gelişen teknoloji ile artık tedavi yöntemleri de iş ortamından uzaklaşmadan ve kişiye özgü yapılabilir hale gelmiştir. Telerehabilitasyon da son zamanlarda egzersiz yapmak için kullanılan yöntem olarak yerini almıştır. Telerahabilitasyonun etkinliğini arttırmak için, oluşturulan uygulamaların kişiye özgü egzersiz planı yapabilmesi ve takip edilebilir olması önemlidir.
  • Öğe
    Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde üst kademe kamu yöneticiliği ve kamu personel hukukunda kanunilik ilkesi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2023) Coşkun, Mücahit İsmail
    2017 Anayasa değişiklikleri ile beraber hükümet sistemi değişikliğe uğramıştır. Bunun bir yansıması da üst kademe yöneticilerinin düzenlenmesi kapsamında yürütmeye kararnameler yoluyla yetki verilmesi çerçevesinde görülmektedir. Buna karşın, uzun zamandan beri kamu personelinin düzenlenmesine ilişkin kabul edilen kamu personel hukukunda kanunilik ilkesi de anayasada muhafaza edilmiştir. Üst kademe yöneticilerinin yürütme tarafından çıkarılan bir kararname ile düzenlenmesi, kamu personel hukukunda kanunilik ilkesi ile çelişik gibi görünmektedir. Kanunilik ilkesi temelde yasama (meclis) organı tarafından yasa ile belirli konuların düzenlenmesini konu alırken kararname (yürütmenin takdiri) ile üst kademe yöneticilerinin düzenlenmesi istisnai bir durum yaratmaktadır. Bu çalışmada da öncelikle üst kademe yöneticiliğinin ve kamu personel hukukunda kanunilik ilkesinin Türk siyaset-hukuk tarihinde geçirmiş olduğu çeşitli evreler tarihsel bağlamda ele alınmaktadır. Bu tarihsel süreç ortaya konduktan sonra kamu personel hukukunda kanunilik ilkesinin dayanağı ve kapsamı ortaya konmaktadır. Ayrıca kararname ile üst kademe yöneticilerinin düzenlenmesi kanunilik dışında kamu personel hukukuna hakim olan ilke ve esasları da etkilemesinden ötürü bu ilke ve esaslar da ele alınmaktadır. Çalışma salt bir hukuk çalışması değil, aynı zamanda bir kamu yönetimi çalışması da içerdiği için kararname ile üst kademe yöneticiliği ile doğrudan alakalı olan çeşitli kamu yönetimi kavramları (kamu personel rejimi, bürokrasi, kamu görevliliği) çerçevesinde de değerlendirilmesini içermektedir. Bu konular ortaya konduktan sonra üst kademe yöneticiliğine ilişkin çıkarılmış olan temel hukuki metin olan 3 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çerçevesinde hukuki değerlendirmeler ile yeni üst kademe kamu yöneticiliği sistemi ortaya konmaktadır. Son aşamada ise başkanlık sisteminin prototipi olan ABD’de üst kademe kamu yöneticiliğinin düzenlenmesinin nasıl işlediği ve aynı zamanda başkanlık sistemlerinin sapmaları olan Latin Amerika modellerinde başkanın konuya ilişkin yetkisi çerçevesinde bir karşılaştırma yapılarak Türkiye bağlamında bazı sonuç ve öneriler sunulmaktadır. Nihayetinde, çalışmada üst kademe yöneticiliği ve kanunilik ilkesi disiplinlerarası bir şekilde ele alınarak sonuca ulaşılmaktadır.
  • Öğe
    A new Arabic coding scheme
    (Istanbul Gedik University, 2019) Al-busaeed, Sarah Abdulkareem; İnan, Umut
    In this paper, we designed a new Arabic letter encoding scheme based on the characteristics of the Arabic language to solve many Arabic coding problems, especially those related to formulation problems. In the proposed coding scheme, we were able to represent the Arabic letter and its accent marks using one byte instead of two, thus, the size of the Arabic text was reduced in half. The suggested coding scheme can be used as a bilingual coding scheme instead of ASCII in an Arabic platform environment or as a text compression scheme.
  • Öğe
    Sporda psikolojik sözleşme ile bilişsel duygu düzenleme arasındaki ilişkiler
    (Fenerbahçe Üniversitesi, 2023) Büker, Çağın; Uslu, Tuna
    Bu çalışma; sporda psikolojik sözleşme ile bilişsel duygu düzenleme arasındaki ilişkilerin incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Amaç doğrultusunda bilişsel duygu düzenleme ölçeği ve psikolojik sözleşme ölçeğinden oluşan veri toplama aracı , yıldız ve genç takımlarda oynayan 300 basketbolcu ve 300 futbolcu olmak üzere toplam 600 kişiye uygulanmıştır. Elde edilen veriler bilgisayar ortamında SPSS 22.0 programı aracılığı ile değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda bilişsel duygu düzenleme ölçeğinde bulunan tüm boyutlar ile genel psikolojik sözleşme ve işlemsel psikolojik sözleşme arasında düşük düzeyde pozitif yönlü ilişkiler saptanırken, olumlu yeniden odaklanma ve diğerlerini suçlama alt boyutları ile ilişkisel psikolojik sözleşme arasında anlamlı ilişkilerin olmadığı, diğer bilişsel duygu düzenleme boyutları ile ilişkisel psikolojik sözleşme arasında da düşük düzeyde pozitif yönlü anlamlı ilişkiler saptanmıştır. Yapılan regresyon analizi sonucunda ise; bilişsel duygu düzenleme ölçeğinde yer alan boyutlardan plan yapmaya yeniden odaklanma ve felaketleştirme genel psikolojik sözleşmeyi olumlu etkileyerek %18,9 düzeyinde artırdığı, diğer bilişsel duygu düzenleme boyutlarının ise genel psikolojik sözleşme üzerinde etkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    İç mekân tasarımında özgünlük ve konsept: özgün ve özgün olmayan mekânların karşılaştırılması
    (Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, 2021) Gündüzlü, Elif Buket; Sönmez, Begüm
    Özgün mekânlar, form, renk, malzeme gibi tercihlerin anlamlı bir bütün oluşturabilmek amacıyla bir konsept üzerinden şekillendiği tasarımlardır. Çalışma kapsamında, bir iç mimar tarafından tasarlanmış mekânlar “özgün mekân”; bir tasarımcı tarafından düzenlenmemiş mekânlar ise “özgün olmayan mekân” olarak kabul edilmiş ve bu mekânlar arasındaki farkları ortaya koymak amaçlanmıştır. Sayısı hızla artan ve çok sık kullanılan yeme içme mekânlarının tasarımcıya ihtiyaç duyulmadan, işletmeci tarafından kurgulanmasının kullanıcı ve mülk sahibi açısından ne gibi etkileri olduğu bilinmemektedir. Bu doğrultuda, özgün ve özgün olmayan tasarımlara sahip iki yeme- içme mekânı, mekân tasarımı ve konsept oluşum sürecinde dikkat edilmesi gereken parametreler (form, renk, malzeme, evrensel tasarım, ergonomi vd.) doğrultusunda incelenmiş ve seçilen yeme içme mekânlarının olumlu ve olumsuz yönlerine değinilmiştir. Karşılaştırmalı analizler sonucunda, özgün mekânın, özgün olmayan mekâna göre evrensel tasarım bakımından daha güvenilir, ergonomik bakımından daha konforlu ve konsept bakımından daha bütüncül, kimlikli ve özgün olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    E-sporda hile mümkün mü?
    (İrfan Türkoğlu, 2023) Kösen, Eren; Ünsal Yılmaz, Bahar; Şahin, Mehmet
    Bu çalışmanın amacı E-spor karşılaşmalarında yaşanmış spor ahlakının önemli bir sorunu olan hile yaparak kazanma olgusunu örnek olaylar üzerinden incelemektir. Yöntem olarak bu çalışma bir tarama ve betimsel araştırmadır. Tarama araştırmaları bir çok farklı şekilde sınıflandırılabilmektedir. Tarama araştırmaları kesitsel, boylamsal ve geçmişe dönük araştırmalar olarak da sınıflandırılabilir. 2014-2021 yılları arasında E-spor da yaşanmış, belgelenmiş ve cezai yaptırımlar ile kamuoyuna duyurulmuş hileci sporcular ele alınmaktadır. Bu araştırmada 10 E-spor oyuncusunun hileci olarak tanımlandığı dönem ele alınmıştır. Bu dönem betimlenmiş ve bundan sonra e spor alanına gireceklere öneriler sunulmuştur. Sonuç olarak, kazanma ve kaybetme varsa, kolaylaştırılmış yoldan maddi ödüller elde etme, şan şöhrete daha çabuk ulaşma söz konusu olduğunda sporda da, E-spor da da hileyle karşılaşabiliriz. Bunu önlemenin yolları mevcuttur. E-spor uygulamaları arttıkça, spor yaygınlaştıkça hilelerde artacak, ancak caydırıcı önlemler almak, süreli-süresiz yaptırımlarla karşılaşmak oyuncuları duraksatmasa da, oyunları geliştirmek ne kadar önemli ise aynı oranda hilesiz oyunlar üzerinde çalışmayı ve oynamayı gerektirmektedir.
  • Öğe
    The mediating role of work-life balance in the effect of digital transformation on job stress in the banking sector
    (Menekşe Şahin Karadal, 2023) Aydınlı, Alp; Erkasap, Ahmet
    This study aims to evaluate the mediating effect of work-life balance on the relationship between digital transformation and job stress. Data were collected within the banking sector through an online survey. The reliability and validity of the measurement scales were assessed, confirmatory factor analysis was conducted, and regression coefficients and the significance of mediation hypotheses were tested through regression analysis. The results showed that the scales had high reliability, with combined reliability values above 0.70. Furthermore, the average variance explained (AVE) and the square root of AVE confirmed the reliability and validity of the measures. Regression coefficients show that there are significant relationships between the variables. The findings of the study support the hypothesis that work-life balance mediates between digital transformation and job stress. However, it was determined that digital transformation did not have a direct effect on the negative impact of work on life and the negative impact of life on work. The negative impact of digital transformation on job stress shows its potential to reduce work-related stress levels. The effects of work on life and life on work played an increasing role in job stress. However, the positive impact of life on work shows a decreasing effect on work stress. Overall, the findings emphasize that the mediating effect of work-life balance on job stress of digital transformation is significant. It is recommended that banks should focus on promoting work-life balance to reduce employees' negative job stress in the context of digital transformation.
  • Öğe
    İnovasyon ve kurumsal sosyal sorumluluğun kurumsal imaj üzerindeki etkisi: bankacılık sektöründe bir uygulama
    (Yıldız Teknik Üniversitesi, 2020) Bala, Yakup; Utlu, Nilay
    In order to keep up with the increasing competitive conditions with the diversity of sectors nowadays, it is a need for businesses to renew themselves constantly. Businesses are able to overcome this challenging process by developing the existing product / service or by introducing a product / service that has never been done and thus they innovate. Innovation has many effects as well as having positive or negative effects on the corporate image. Additionally, businesses, which put their emphasis on social responsibility activities, are becoming recognized by both consumers and the market and their corporate images experience a positive increase. The purpose of this research is to determine the impact of innovation on corporate image through an application performed in the banking sector. The personnel working in private banks constitute the sample of our study. 341 data collected by questionnaire form were analyzed with SPSS and Amos 21 program. In the current study, reliability, normality, factor analysis, descriptive statistics, correlation and regression analysis were employed respectively. As a result of the study, it was detected that innovation and social responsibility have positive relationship with corporate image. Therefore, in order for businesses to adapt themselves to sustainable competition environment and be able to have a positive corporate image in the eyes of consumers’, it is highly significant for those businesses to support both innovation and social responsibility activities.
  • Öğe
    Parametric comparison of four different missile system
    (Istanbul Gedik University, 2019) Topalömer, Mehmet; Gündoğan Türker, Çiğdem
    In the design of a missile, the rocket engine, aerodynamics, structural warhead, fuse, launcher and control unit are important with the guidance system. Four different missiles named as Atgm_1, Low Drag_8, Patriot_TR, and New Missile are designed. The structure and working principle of the missiles are analized. The designed missiles were simulated at a platform with shooter and target values determined by the Rocket Simulator Program. Speed, distance, altitude, mach number and maneuverability number which are important criteria during the cruise, test flight or when the missiles take action to hit the target were evaluated by test flights in the simulation.
  • Öğe
    Şiddet, demokrasi ve yurttaşlık ilişkisi üzerine
    (İrfan Türkoğlu, 2019) Ak, Gökhan; Manioğlu, Oğuzhan
    Bu çalışmanın temel amacı, genel bağlamda günümüz toplumlarında görülen “şiddet” olgusunun; özel bağlamda ise “aile içi ve kadına karşı şiddet” sorununun, toplumların “gerçek” demokratikleşme seviyeleri ile doğrusal ilişki içerisinde olduğunu ortaya koymaktır. Maruz nedenle, bu çalışmanın esas konusu, bir toplumdaki şiddet seviyesinin, ilgili toplumun sahip olduğunu zannettiği ve söylemde kalan normatif değil, ampirik demokratik nitelikler ve yurttaşlık olgusu ile ilişkili olduğudur. Zira şiddet, demokrasi ve yurttaşlık arasındaki ampirik ilişki, mevcut olan “reel” doğrusal bağlantıyı ortaya koyma anlamında önemlidir. Normatif ilişki, gerek şiddet, gerek demokrasi ve gerekse de yurttaş kavramlarını sözlük anlamından hareketle tanımlar. Hâlbuki demokrasinin iyi işlemediği hemen hemen tüm dünya toplumlarında şiddet, bir şekilde en önemli toplumsal sorunlardan birisini teşkil etmektedir ve ampirik bir nitelik taşımaktadır.