Spor Bilimleri Fakültesi Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Lactate kinetics and fatigue dynamics in elite taekwondo athletes during a 30-second continuous jump protocol(Projack, 2025) Kaya, Mehmet Zeki; Shahidi, Seyed HoutanBackground: This study examines lactate kinetics and performance declines during a 30- second BOSCO jump protocol in elite Taekwondo athletes, providing insights into anaerobic performance and recovery. Methods: Anthropometric data, including age, height, and weight, were collected, with averages of 21.2 years (+/- 2.0), 181.4 cm (+/- 4.8), and 70.6 kg (+/- 4.3). Fatigue-induced changes were assessed by measuring jump heights, contact times, and power outputs using the Witty Jump Mat (Italy) during the first and last 5 seconds of the protocol. Blood lactate concentrations were measured with the Lactate Scout 4 (Germany) at baseline, immediately postexercise, and at 3, 6, and 9 minutes post-exercise. Results: Significant declines were observed in jump height (mean decrease = 13%, p = 0.01) and power output (mean decrease = 15%, p = 0.02), alongside an increase in contact time (mean increase = 18%, p = 0.03), reflecting the impact of fatigue on explosive performance. Athlete B showed the greatest reduction in jump height (31.36%), revealing notable inter-individual variability in fatigue resilience. Blood lactate levels increased significantly from baseline (mean = 0.78 +/- 0.08 mmol/L) to peak post-exercise (mean = 3.16 +/- 1.19 mmol/L, p < 0.001) and subsequently declined. Lactate clearance rates were calculated as 40.5% at 3 minutes, 60.5% at 6 minutes, and 65.5% at 9 minutes post-exercise. Athlete D exhibited the fastest clearance rate (72%, p = 0.02), while Athlete C demonstrated delayed recovery. Conclusions: The findings underscore the need for tailored conditioning programs to optimize anaerobic performance and recovery in Taekwondo athletes. Future research should explore the effects of targeted training on anaerobic capacity and competition readiness in combat sports.Öğe Effects of lower extremity isoinertial strength training on shooting speed, dynamic balance, and dribbling skills in adolescent football players(Editura Universitatii din Pitesti, 2025) Kaya, O.; Tutar, Murat; Çağlayan, Atakan; Korkmaz, HalilPurpose. Research indicates that the quadriceps muscle group significantly influences jumping, balance, and ball-striking speed, while the hamstrings play a crucial role in maintaining knee stability during running and twisting movements. This study aims to evaluate the impact of isoinertial strength training, which is believed to enhance hamstring strength in young football players, on dynamic balance, dribbling skills, and shooting speed. Materials and Methods. Forty-two U-16 football players from amateur team academies participated in the study and were divided into an experimental group (EG, n = 21) and a control group (CG, n = 21). In this study, young football players in the EG engaged in a 15-min isoinertial strength training program, incorporated into their warm-up routine twice a week for 8 weeks, before standard football training sessions. In contrast, the CG adhered to their usual warm-up and football training practices during the study period. The research design involved pre-test assessments, a 6-week isoinertial training intervention, and post-test evaluations. Pre-test data were collected from all participants before the training period, and post-test data were collected upon completion of the program. Various performance measures were evaluated, including height, body weight, body mass index (BMI), the Y-balance test for dynamic balance, dribbling skills, and shooting speed. These assessments provided a thorough analysis of both physical and skill-related factors pertinent to football performance. The CG maintained their standard training regimen without the addition of isoinertial strength exercises, facilitating a comparison of the effects of the isoinertial training intervention on the selected outcomes. Results. The data presented in this study indicate the potential of eccentric training to significantly enhance shooting speed (p < 0.001), balance (p < 0.001), and skill performance (p < 0.004) in adolescent athletes (p < 0.001). Conclusions. Improving skill-related performance during adolescence is crucial for creating effective movement patterns early in athletic development, thereby preparing athletes for more complex movements in the future.Öğe The effects of unstable trainings applied in soccer players on determination of position sense, static balance and skill(Istanbul Gedik University, 2020) Çağlayan, Atakan; Kızılet, AliThe aim of our study is to compare the effects of training programs applied on stable and unstable floor on proprioception in the knee, static balance and dribbling skill in soccer. A total of 36 soccer players (age:12±0.86; height:151±7.98; weight:42.35±8.14) participated in the study with equal numbers (n=12) in each group as the balance group working on unstable fields (DBG), plyometric group working on stable fields (PG) and control group (CG). In the study groups (DBG and PG), the players performed 24 training programs for 12 weeks. The proprioception in the knee, Static Balance (SB) and dribbling skill (CST; Creative Speed Test) tracks were measured. As a result of numerous cross-groups analysis done significant improvement has been observed in DBG; SB dominant leg (%29.42), SB non-dominant leg (%31.21), proprioception of dominant leg (%51.52) and CST measurements (%8.31), PG; only in CST measurements (%5.58), CG; in SB dominant leg (%19.25), and CST measurements (%7.85). Significant improvement has been observed in SB non-dominant leg measurements in DBG when compared with CG (p<0.05). Although no relation has been observed between parameters. In conclusion, the improvement observed in DBG is important for the optimum performance considering that it is necessary to use both legs effectively in soccer. It is thought that the increase in bilateral balance can improve the skills that determine soccer performance such as dribbling, shooting and passing in difficult conditions.Öğe Farkındalık geliştirme programının normal gelişim gösteren akranların özel gereksinimli çocuklara yönelik tutumlarına etkisi(İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, 2019) Sansi, Ahmet; Ünal, Kübra; Nalbant, SibelBu araştırma, özel gereksinimli akranları ile birlikte bütünleşik fiziksel aktivite (BUFA) temelli farkındalık geliştirme programına katılan normal gelişim gösteren (NGG) öğrencilerin, özel gereksinimli akranlarına yönelik tutumlarındaki değişimin incelenmesi amacı ile yapılmıştır. Araştırmaya 161 kız, 185 erkek olmak üzere toplam 346 NGG ilköğretim öğrencileri katılmıştır. Katılımcılar rastlantısal yöntem ile uygulama grubu (UG) (n=86 erkek; yaş=13,18±1,10 ve n=87 kız; yaş=13,09±1,15) ve kontrol grubu (KG) (n=99 erkek; yaş=13,80±1,28ve n=74 kız; yaş=13,98±1,16) olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Araştırmada ön test son test deney-kontrol gruplu yarı deneysel yöntem kullanılmıştır. UG’deki katılımcılar kendi yaş grubundaki özel gereksinimli akranları ile birlikte 75 dakika süren BUFA temelli farkındalık geliştirme programında yer alırken KG rutin süreçteki eğitimlerine devam etmiştir. Katılımcıların tutumları 75 dakika süren BUFA temelli farkındalık geliştirme programı öncesi ve sonrasında Arkadaşlık Aktivite Tutum Ölçeği ile değerlendirilmiştir. Verilerin istatiksel analizinde SPSS 20. paket programı kullanılmış olup, BUFA temelli farkındalık geliştirme programı sonrasında UG’ nin tutum puan ortalamaları, başlangıçta 28,32±8,90 iken, etkinliğe katılım sonrasında 38,01±10,92 olarak bulunmuştur (p0,05). Sonuç olarak; BUFA temelli farkındalık geliştirme programına katılan NGG öğrencilerin özel gereksinimli akranlarına yönelik tutumlarında istatistiksel olarak olumlu değişim olduğu tespit edilmiştir.Öğe 14 haftalık bütünleşik fiziksel aktivite programının ilköğretim öğrencilerinin tutumları üzerine etkisi(İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, 2019) Sansi, Ahmet; Güleç, İsmail; Nalbant, SibelBu araştırmanın amacı, 14 haftalık bütünleşik fiziksel aktivite (BUFA) programının normal gelişim gösteren (NGG) ilköğretim öğrencilerinin özel gereksinimli akranlarına yönelik tutumlarına etkisinin araştırılmasıdır. Çalışmaya 23 kız (yaş: 9,47±,510) ve 15 erkek (yaş: 9,6±,507) olmak üzere toplam NGG 38 öğrenci katılmıştır. Aileleri tarafından onayı olan öğrenciler 14 hafta süre ile haftada 1 gün, günde 75 dakika süresince kendi yaş grubundaki özel gereksinimli akranları ile birlikte BUFA programına katılmıştır. Katılımcıların tutum düzeyleri 14 haftalık BUFA programı öncesinde ve sonrasında uygulanan Arkadaşlık Aktivite Ölçeği (AAÖ) ve Sıfat Kontrol Listesi (SKL) ile test edilmiştir. 14 haftalık BUFA programı sonrasında ilköğretim öğrencilerinin AAÖ ile SKL’den elde ettikleri puanlar arasındaki istatistiki anlamlı farklılık Wilcoxon testi ile NGG kız ve erkeklerin tutumları arasındaki farklılık ise Mann-Whitney U testi ile incelenmiştir. Sonuç olarak BUFA programına katılım yolu ile NGG ilköğretim öğrencilerinin özel gereksinimli akranlarına yönelik tutumlarında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde olumlu değişim olduğu belirlenmiştir (p<,05). Diğer taraftan NGG ilköğretim öğrencilerinde cinsiyetin tutumlar üzerindeki etkisi incelendiğinde kız ve erkek öğrenciler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>,05). Sonuç olarak; BUFA’ya katılan normal gelişim gösteren öğrencilerin özel gereksinimli akranlarına yönelik tutumlarında olumlu değişim olduğu belirlendi.Öğe Analysis and comparison of team success based on match technical and running performance in the Bundesliga leagues: 2022-2023 season(Yalova University, 2023) Başkaya, Gizem; Karaca, Kerem CanThe aim of this study is to compare the performance of the matches played in the Bundesliga and Bundesliga 2 in the 2022-2023 season and to reveal the factors affecting the league ranking. Data were collected from the Bundesliga official website; 5 technical-tactical and 4 physical performance, 9 parameters in total were evaluated. Independent Samples T-Test was used to determine the differences between the groups, Pearson Correlation Test was used to determine the relationships between the parameters. As a result of the analyses, it was determined that the number of high intensity runs and sprints in the matches was significantly higher in BL. In addition, there were no significant relationships between the physical performance parameters in BL and the points collected by the teams at the end of the league and the league ranking; these relationships were determined to be with different levels of technical parameters. In BL2, along with technical parameters, significant relationships were found at different levels between running distance per match and league ranking and number of goals scored. As a result, it can be said that the teams in the top leagues play faster football than the teams in the lower leagues. In addition, since the teams in the higher leagues perform almost equally in terms of tactical and physical performance, it can be said that the teams in the lower leagues should utilise their opportunities positively in order to be successful, while the teams in the lower leagues should also have a higher running distance per match.Öğe Exercise motivation and social physique anxiety in adults(Uluslararası Bilim Kültür ve Spor Derneği (UBİKS), 2021) Sulu, Buse; Çakaloğlu, Erdem; Koruç, Perican BayarThis study investigated the relationship between basic psychological needs, motivational regulations in exercise, and social physique anxiety. Voluntarily participated 420 individuals (mean age 28.33±6.21), 193 males and 227 females, who exercise (30 minutes 3 days a week for at least one year) between the ages of 25-45 were examined in the study. The Social Physique Anxiety Inventory, Behavioral Regulations in Exercise Scale, and Basic Psychological Needs in Exercise Scale were used as data collection tools. Pearson Correlation Analysis and Linear Regression Analysis were used to analyze the data. There was a negative relationship between basic psychological needs and intrinsic regulation and social physique anxiety; there was a positive relationship between introjected regulation, external regulation, amotivation, and social physique anxiety. While intrinsic regulation predicted social physique anxiety negatively, introjected regulation and external regulation positively predicted social physique anxiety. It was found that satisfaction of the need for competence and autonomy negatively predicted social physique anxiety. This research suggested that basic psychological needs and motivational regulations for exercise could play an important role in social physique anxiety.Öğe Spor yoluyla gelişim perspektifinden kapsayıcı grassroots spor etkinlikleri: bir çocuk futbolu araştırması(Fenerbahçe Üniversitesi, 2021) Uslu, Tuna; Esen, Serkan; Hacısoftaoğlu Közleme, İlknur; Ünlü, Hülya; Kayğusuz, Şeval; Tuna, UtkuGeçtiğimiz yüzyılda bireysel perspektifi göz ardı eden kitlesel yaklaşımlar, endüstriyel süreçler ve toplumsal olaylar, insani gelişime ket vuran engeller haline dönüşmüştür. Bu dönüşüm insanların, aktivitelerinin ve eserlerinin özgünlüğünü ve değerini metalaştırmıştır. Sanat eserleri ticari ürünlere, kültür sınıf göstergesine, spor da bir tüketim alanına dönüşmüştür. Son yıllarda bu sürece eleştirel bir yaklaşım olarak da değerlendirebilecek spor yoluyla gelişim perspektifinden Grassroots felsefesi ve Olimpik Hareket, daha iyi ve barışçıl bir dünyanın inşasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Spor yoluyla gelişim, sporu sadece performansa yönelik kritik göstergeler olarak değil, sosyal göstergelerdeki iyileşme ve esenliğin artışı olarak da değerlendirmektedir. Bu nedenle, sosyal etkileşim içinde bütünsel (bilişsel, duygusal ve kinestetik) aktivitelerle, bedenin, zihnin ve iradenin birlikte yoğrularak gelişimine odaklanır. Bu perspektiften spor, tüm çocukları grup faaliyetlerine erken yaşlardan itibaren dahil etmek için güçlü bir araçtır ve bu sayede çocuğun psikososyal gelişiminde aracılık etme ve iyi olma halini yükseltme gibi görevler üstlenmektedir. Bu çalışmanın amacı, 2016-2017 eğitim-öğretim yılından itibaren her sene, Grassroots programı dahilinde (Türk ve Suriyeli çocukların katılımıyla) farklı tasarımlarla düzenlenen çocuk futbolu projelerinin spor yoluyla gelişime katkısına ışık tutmaktır. Çalışmanın bir başka alt amacı ise, çocuklara yönelik güvenli bir spor programı oluşturmaktır. Araştırmanın bilimsel tekniği olarak nicel yöntem seçilmiş, 2017-2018 eğitim-öğretim bahar döneminde ilköğretim seviyesinde 8 hafta süren bir uygulama ve envanter çalışması yapılmıştır. Araştırma, deneysel yöntem ve sırasal desenle yürütülmüştür. Araştırmanın uygulama alanı olarak İstanbul Anadolu Yakası’ndaki sığınmacı öğrencilerin eğitim gördüğü ilköğretim okullarındaki farklı sınıflar amaçlı tipik örneklem olarak seçilmiştir. Alan uzmanı araştırmacılar tarafından envanter oluşturulduktan sonra Arapçaya, sonra yeniden Türkçeye çevrilerek uyarlaması yapılmıştır. Her iki dilde de 2018 yılı bahar döneminde veriler toplanmıştır. Sonuçlar, özellikle daha küçük sınıftaki öğrencilerin algılarının, spor etkinliği aracılığıyla olumlu yönde farklılaştığına işaret etmektedir. Bulgular, eğitsel oyunları, çocuk futbolunu ve kapanış şenliğini içeren programın çocukların psikolojik iyi olma halinde olumlu katkı sağladığını göstermektedir.Öğe Spor yapan ve yapmayan bireylerin biyolojik ritm ve somatizasyon düzeyleri arasındaki ilişki(İbrahim Erdemir, 2019) Yardımcı, Armağan; Çağlayan, AtakanBu çalışmanın amacı, spor yapan ve yapmayan bireylerin biyolojik ritim ve somatizasyon düzeylerinin bazı değişkenlere göre, karşılaştırılması ve incelenmesidir. Çalışma grubu, İstanbul, Ankara ve İzmir illerinden (18 – 35 ve üstü yaş) 150 kadın ve 150 erkek birey katılmıştır. Araştırmanın kontrol grubunu; hiç spor yapmamış ve herhangi bir spor ile uğraşmayan 100 birey, minimum 1 senedir, en az haftanın 3 günü spor yapan (Fitness spor salonu üyeleri) 100 birey ve T.C Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı federasyonlardaki liglerde lisanlı olarak spor yapan 100 sporcudan oluşturmuştur. Veri toplama sürecinde Giglio ve ark. (2009)18 tarafından geliştirilen, Aydemir ve ark. (2012)5 tarafından Türkçe’ye uyarlanan Biyolojik Ritim Değerlendirme Görüşmesi (BRDG) ve Minnestota Çok Yönlü Kişilik Envanteri (MMPI)’den, Türkçe uyarlaması Dülgerler (2000)14 tarafından yapılan Somatizazyon Ölçeği yanında bireylerin cinsiyet, yaş, boy, kilo, çalışma durumu ve spor yapma durumlarına ilişkin 59 sorudan oluşan bir bilgi formu kullanılmıştır. Araştırma sonunda, bireylerin biyolojik ritm ile somatizasyon düzeyleri arasında, negatif ve anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Düzenli spor yapan bireylerde, spor yapmayanlara oranla daha düşük seviyede somatizasyon daha düzenli biyolojik ritm düzeyi görümüştür.Öğe Spor bilimleri fakültesi baskın örgüt kültür tipolojisi analizi: Türkiye’de bir vakıf üniversitesi perspektifi(İbrahim Erdemir, 2021) Üsküplü, Merve; Samur, SerdarBir örgüt çeşidi olan üniversitelerde baskın kontrol mekanizması örgüt kültürüdür. Örgüt kültürünün ise ortaya çıkarılması değişim anlarında kritik önem taşır. Bu çalışmanın amacı ele alınan vakıf üniversitesi spor bilimleri fakültesi baskın mevcut ve hedeflenen örgüt kültür tipolojilerini ortaya çıkarmak ve bu tipolojileri üniversite strateji belgesindeki hedef kültür ile karşılaştırmaktır. Bu çalıs?ma hem yöneticiler hem de örgüt üyeleri için üniversite kültürünün fakülte yönetim süreçleri üzerindeki etkilerini açıklamaya yardımcı olacaktır. Çalışmada karma araştırma yöntemi olarak, strateji belgesi doküman analizi ve Cameron ve Quinn’in “Rekabetçi Deg?erler Modeli Örgüt Kültürü Değerlendirme Ölçeği (ÖKDÖ)” spor bilimleri fakültesi kültürünü ortaya çıkarmak için kullanılmıs?tır. Sonuçlar üniversite strateji belgesi hedef örgüt kültür tipolojisi ile karşılaştırılmıştır. Yapılan deg?erlendirme ile mevcut ve hedeflenen örgüt kültür tipolojilerine örgüt üyelerinin bakış açısı, değişim ihtiyacının ne yönde olacağı, kültür tipine uygun yönetim yaklas?ımları, üniversitenin stratejik duruşunda üniversitenin bir parçası olan spor bilimleri fakültesinin yeri gibi noktalar aydınlatılabilecektir. Sonuç olarak, incelenen spor bilimleri fakültesinde mevcut baskın kültür tipolojisi klan-iş birliği, hedeflenen ise adokrasi-yaratıcıdır. Ortaya çıkan fakülte hedef kültür tipolojisi üniversite strateji belgesi ile paralel, mevcut durum ise değildir.Öğe Büyük spor organizasyonlarındaki güvenlik uygulamalarının güvenirliği: İstanbul maratonu örneği(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2022) Kuş, Ahmet Ayhan; Biçer, TurgayAmaç: Çalışmanın amacı Sporda güvenlik; İstanbul Maratonunda OHAL öncesi ve OHAL dönemi özel ve kamu güvenlik birimleri tarafından alınan güvenlik önlemlerinin katılımcı yaklaşımı açısından analiz edilmesini esas almaktadır. Yöntem: Spor organizasyonlardaki güvenlik önlemlerini araştırmayı amaçlayan bu makale, organizasyonlarda görev alan 1314 güvenlik çalışanları katılmıştır. Katılımcıların 725 erkek 586 kadın görevli ve gönüllülerdir. Araştırma nicel araştırma metodolojisi içinde yer alan genel tarama modellerinden betimsel tarama modelinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, sporda güvenlik anketi kullanılmıştır. Anket verilerine frekans, yüzde tablosu, bağımsız gruplar için t-testi uygulanmıştır. Bulgu ve Sonuç: Araştırma sonucunda erkek ve kadın katılımcılar arasında farklılık olmadığı belirlenmiştir. Ancak, katılımcılar arasında evli ve bekar olanlar arasında manidar farklılığın olduğu belirlenmiştir.Öğe The comparison of sport motivation factors regarding various variables; based on self-determination theory(Uluslararası Bilim Kültür ve Spor Derneği (UBİKS), 2022) Sulu, Buse; Esmaeili, Milad; Hassani, Fahimeh; Rezasoltani, NajmehThe main purpose of the present research was to compare sport motivation factors between boys and girls in different sports and levels of sports activity at Tehran University. This is a descriptive study and the statistical population consisted of all the students in Tehran University among whom 241 filled in the sport motivation scale. The sport motivation scale includes 6 motivation subscales based on self-determination theory. Since statistical data were parametric, İndependent T-test and One Way ANOVA were applied. The research results revealed that there is no significant difference between the groups of boys and girls associated with their type of sports motivation. The comparison of team and individual sports revealed that there is a significant difference related to extrinsic motivation subscale and Integrated Regulation between these two groups. The comparison of motivational factors of elementary, semi-professional, and professional athletes revealed significant differences in all the subscales except amotivation. Taking into account the fact that students constitute a great bulk of society, paying attention to the type of their sports motivation is of high significance and considerable measures have to be taken for them to endure their activities.Öğe Porter'in rekabet modelinin İstanbul'daki zincir otel işletmelerinde incelenmesi(Gülay Bulgan, 2019) Kılıç, Binali; Uslu, Tunaİşletmelerin içinde bulundukları çevreye göre kendisini konumlandırarak rekabet üstünlüğünü nasıl elde edeceklerine ilişkin stratejik yaklaşımlardan biri endüstri temelli yaklaşımdır. Endüstri temelli yaklaşımın en önemli savunucusu ise Porter’dır. Bu çalışmanın amacı, Porter’ın üretim ve imalat işletmelerinin rekabet üstünlüğü için geliştirmiş olduğu model ve jenerik stratejilerin hizmet işletmeleri üzerinde geçerliliğini araştırmaktır. Bu nedenle, stratejik yönetim bakış açısı çerçevesinde İstanbul’daki yerli ve yabancı marka zincir otel işletmelerin yöneticileri rekabet üstünlüğü ve rekabet stratejilerini belirlerken otelcilik sektöründe Porter’in rekabette beş güç modeli ve üç jenerik stratejilerden hangilerini önceliklendirdikleri araştırılmıştır. Çalışmadaki üst düzey yöneticiler; koordinatör, genel müdür, genel müdür yardımcısı ve satış ve pazarlama müdürleridir. Araştırma evreni, İstanbul’daki yerli ve yabancı marka zincir otel işletmelerinden oluşmaktadır. İstanbul’daki yerli ve yabancı marka zincir otellerin toplam tesis sayısı 239 adettir. Bu otellerden örneklem olarak seçilen 152 adet tesisin üst düzey yöneticilerinden anket tekniği ile elde edilen veriler, SPSS 22.0 istatistiksel veri analiz programı kullanılarak analiz edilmiştir. Faktör analizi sonucunda elde edilen verilere göre, yerli ve yabancı marka zincir oteller rekabette önceliklendirdikleri ve kendilerini endüstride konumlandırdıkları alt faktörler şunlardır: Rakiplerin tehdidi, farklılaşarak odaklanma, müşteri ve tedarikçilerin pazarlık gücü ve maliyet liderliğidir.Öğe Altyapı sporcularının ahlaki karar alma tutumlarının incelenmesi(Muş Alparslan Üniversitesi, 2018) Çağlayan, Atakan; Özbar, Nurper; Duran, Muhsin; Tarakçı, OğuzhanBu makale, alt yapı sporcularının ahlaki karar alma tutumlarının incelenmesi amacına odaklanmıştır. Araştırmada araştırmacılar tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgi Formu” ve Lee, Whitehead ve Ntoumanis (2007) geliştirdiği, Gürpınar (2014) Türkçeye uyarlamasını yaptığı “Altyapı Sporlarında Ahlaki Karar Alma Tutumları Ölçeği” (Attitudes to Moral Decision-making in Youth Sport Questionnaire – AMDYSQ) kullanılmıştır. Katılımcıların ahlaki karar alma tutumları, yaş, cinsiyet, gelir düzeyi, branş, sporcu lisans yılı, sınıf ve kulüp değişkenleri açısından karşılaştırılmıştır. Araştırmanın evrenini Düzce ve İstanbul İllerinde Düzce Belediye Spor, Düzce 1907, Vakıfbank ve Ekol Spor kulüplerinin 10-15 yaş grubu sporcuları oluştururken, örneklemini ise, yine bu evren içinden araştırmaya gönüllü olarak katılan 92’si kadın, 49’u erkek sporcu olmak üzere genel toplamda 141 alt yapı sporcusu oluşturmaktadır. Katılımcılardan elde edilen veri analizleri istatistik paket programı (SPSS) ile yapılmıştır. Karşılaştırmalı istatistikler için Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Tüm değişkenlerin ortalama ve standart sapma değerleri tanımlayıcı istatistik ile belirlenmiştir. Araştırmanın katılımcılarından elde edilen bulgulara göre, voleybol altyapı sporcularının, futbol ve basketbola göre daha az hileyi benimsedikleri ve yarışma severliği benimsedikleri söylenebilir. Hileyi benimsemek ve yarışma severliği benimsemek ahlaki karar alma tutumları p değerleri 0,05 ten küçük olduğuna göre branşlar arasında anlamlı bir fark vardır. Altyapı sporcuları arasında adilce kazanmayı korumak ve yarışma severliği benimsemek tutumları için anlamlılık düzeyleri (p<0,022-0,019) 0,05 ten küçük olduğu için anlamlı bir fark vardır. Yarışma severliği tutumu için 0-2000 gelir düzeyi ortalaması yüksektir. Adilce kazanmayı korumak tutumu ise 3000-4000 gelir düzeyi ortalaması diğerlerine göre daha yüksektir ve anlamlı farklılık vardır. Sonuç olarak alt yapı sporcularının ahlaki karar alma tutumları ile demografik değişkenleri arasında genel anlamda, anlamlı farklılıklara rastlanmıştır.Öğe Realizmin eğitim yönetimine yansımaları(Karabük Üniversitesi, 2024) Ayduğ, DamlaBu makalede, realizmin eğitim yönetimine etkileri ve bu bağlamda klasik, neoklasik ve modern yönetim kuramlarına olan yansımaları ele alınmıştır. Realizm, eğitim yönetiminde öğrencilerin gerçek dünya becerileri kazanmasına odaklanırken, klasik yönetim kuramının yapı ve verimlilik odaklı yaklaşımını desteklemektedir. Özellikle Taylor'un bilimsel yönetim ilkeleri ve Weber'in bürokrasi modeli, realizmin rasyonellik ve nesnellik anlayışıyla paralellik göstermektedir. Neoklasik yönetim kuramı ise insan ilişkileri ve bireysel farklılıklara vurgu yaparak, realizmin bireylerin topluma uyumu üzerine kurduğu eğitim anlayışına uygun bir zemin hazırlamıştır. Modern yönetim kuramı ise sistem yaklaşımı ve durumsallık teorisi üzerinden örgütleri çevreyle etkileşimde bulunan açık sistemler olarak ele almış, bu da realizmin nesnel dünya görüşüyle örtüşmüştür. Realizmin eğitim yönetimine yansımaları bağlamında realizmin nesnel ve rasyonel bir yönetim anlayışını desteklediği sonucuna ulaşılmıştır.Öğe E-sporda hile mümkün mü?(İrfan Türkoğlu, 2023) Kösen, Eren; Ünsal Yılmaz, Bahar; Şahin, MehmetBu çalışmanın amacı E-spor karşılaşmalarında yaşanmış spor ahlakının önemli bir sorunu olan hile yaparak kazanma olgusunu örnek olaylar üzerinden incelemektir. Yöntem olarak bu çalışma bir tarama ve betimsel araştırmadır. Tarama araştırmaları bir çok farklı şekilde sınıflandırılabilmektedir. Tarama araştırmaları kesitsel, boylamsal ve geçmişe dönük araştırmalar olarak da sınıflandırılabilir. 2014-2021 yılları arasında E-spor da yaşanmış, belgelenmiş ve cezai yaptırımlar ile kamuoyuna duyurulmuş hileci sporcular ele alınmaktadır. Bu araştırmada 10 E-spor oyuncusunun hileci olarak tanımlandığı dönem ele alınmıştır. Bu dönem betimlenmiş ve bundan sonra e spor alanına gireceklere öneriler sunulmuştur. Sonuç olarak, kazanma ve kaybetme varsa, kolaylaştırılmış yoldan maddi ödüller elde etme, şan şöhrete daha çabuk ulaşma söz konusu olduğunda sporda da, E-spor da da hileyle karşılaşabiliriz. Bunu önlemenin yolları mevcuttur. E-spor uygulamaları arttıkça, spor yaygınlaştıkça hilelerde artacak, ancak caydırıcı önlemler almak, süreli-süresiz yaptırımlarla karşılaşmak oyuncuları duraksatmasa da, oyunları geliştirmek ne kadar önemli ise aynı oranda hilesiz oyunlar üzerinde çalışmayı ve oynamayı gerektirmektedir.Öğe Evaluation of the structure of the Ministry of National Education of the Republic of Türkiye(Aytekin Demircioğlu, 2024) Ayduğ, DamlaStructure is the perceived anatomy of an organization. The organizational structure, which consists of a logical pattern of tasks in the organization, is an element that directly affects organizational performance. In this sense, organizational structure is critical for all organizations. The structure in schools is of great importance for realizing educational, organizational and managerial goals. For this reason, the structure of educational organizations is frequently the subject of research. In this study, it is aimed to reveal the concept of structure in schools. For this purpose, first of all, organizing forms and Weber's rational bureaucracy model, which forms the basis of the organizational structure, were examined. Then, Burns and Stalker's classification of mechanical and organic organization and Minztberg's structure models are mentioned. Finally, the structure of the Turkish Education System was examined according to Mintzberg's structure models. It is concluded that Ministry of National Education is a mixture of machine bureaucracy and professional bureaucracy.Öğe İnovasyon ve kurumsal sosyal sorumluluğun kurumsal imaj üzerindeki etkisi: bankacılık sektöründe bir uygulama(Yıldız Teknik Üniversitesi, 2020) Bala, Yakup; Utlu, NilayIn order to keep up with the increasing competitive conditions with the diversity of sectors nowadays, it is a need for businesses to renew themselves constantly. Businesses are able to overcome this challenging process by developing the existing product / service or by introducing a product / service that has never been done and thus they innovate. Innovation has many effects as well as having positive or negative effects on the corporate image. Additionally, businesses, which put their emphasis on social responsibility activities, are becoming recognized by both consumers and the market and their corporate images experience a positive increase. The purpose of this research is to determine the impact of innovation on corporate image through an application performed in the banking sector. The personnel working in private banks constitute the sample of our study. 341 data collected by questionnaire form were analyzed with SPSS and Amos 21 program. In the current study, reliability, normality, factor analysis, descriptive statistics, correlation and regression analysis were employed respectively. As a result of the study, it was detected that innovation and social responsibility have positive relationship with corporate image. Therefore, in order for businesses to adapt themselves to sustainable competition environment and be able to have a positive corporate image in the eyes of consumers’, it is highly significant for those businesses to support both innovation and social responsibility activities.Öğe Algılanan örgütsel prestij ile örgütsel özdeşleşme: takım sporu oyuncuları üzerinde bir araştırma(Harran Üniversitesi, 2023) Özdemir, İsmailTüm diğer örgütsel yapılar gibi, futbol takımlarının performansları üzerinde etkili olan faktörler vardır. Bunlardan birisi algılanan örgütsel prestij ve örgütsel prestijden etkilenen örgütsel özdeşleşmedir. Bu çalışma algılanan örgütsel prestij değişkeni ile örgütsel özdeşleşme arasındaki ilişkiyi spor sektöründe incelemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla araştırma kapsamında veri toplamak üzere Türkiye Futbol Federasyonu birinci ve ikinci futbol liglerinde oynayan futbolculara ve Türkiye Basketbol Federasyonu birinci ve ikinci basketbol liginde oynayan basketbolculara ulaşılmıştır. Toplam 301 profesyonel oyuncunun katılımıyla bu çalışma gerçekleştirilmiştir. Veriler kartopu örneklem tekniğiyle toplanmıştır. Toplanan verileri analiz etmek için güvenilirlik analizi, faktör analizi, ANOVA testi ve lineer regresyon analizi yöntemleri kullanılmıştır. Toplanmış olan verilerin istatistiksel analizini gerçekleştirirken IBM SPSS Statistics 22 programı kullanılmıştır. Bulgular, algılanan örgütsel prestij değişkeninin, örgütsel özdeşleşme üzerinde %1 seviyesinde anlamlı ve pozitif yönlü etkisi olduğunu göstermiştir. Toplanan veriler ANOVA yöntemi ile incelendiğinde yaş ve sözleşme süresinin değişkenlerin ilişkisi üzerinde bir etkisi olmadığı görülmüştür. Bu değişkenleri inceleyen çalışma sayısı azdır, bu nedenle bu çalışma bu alanda çalışmak isteyen araştırmacı ve akademisyenlere yol gösterecektir. Ayrıca elde edilen bulgulara dayalı sonuçlar; başta spor yöneticileri olmak üzere tüm diğer yöneticiler, insan kaynakları uzmanları tarafından da kullanılabilecek niteliktedir.Öğe Egzersiz yapan bireylerin fiziksel aktivite düzeylerine göre rekreasyonel akış deneyimi ve egzersiz bağımlılığının incelenmesi(Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, 2024) Çağlayan, Atakan; Ekici, RıdvanBireyin fiziksel ve ruhsal sağlığı için önemli faydaları olan fiziksel aktiviteye katılım düzeyinin akış deneyimi ve egzersiz bağımlılığı üzerine etkisini belirlemek ve fiziksel aktiviteye katılım düzeyi ile akış deneyimi ile egzersiz bağımlılığı arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan bu araştırmaya ilinde yaşayan farklı süre ve şiddetlerde fiziksel aktiviteye katılan 142’si kadın, 402’si erkek olmak üzere toplam 402 kişi gönüllü olarak katılmıştır. Araştırmada büyük gruplar üzerinde yürütülen, bireylerin olay ve olgularla ilgili görüşlerinin alındığı ve betimlendiği tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Rekreasyonel Akış Deneyimi Ölçeği” ve “Egzersiz Bağımlılığı Ölçeği-21” kullanılmıştır. Verilerin analizinde istatistiksel yöntem olarak frekans, aritmetik ortalama, standart sapma, Cvronbach Alpa güvenirlik katsayısı, bağımsız gruplar için t-testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), korelasyon ve regresyon analizleri kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre; Egzersiz bağımlılığı ve rekreasyonel akış deneyimi ölçekleri ile yaş, medeni durum, fiziksel aktiviteye katılım durumu ve fiziksel aktivite şiddeti değişkeni arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Ayrıca Rekreasyonel akış deneyimi toplam puanı ile birlikte egzersiz bağımlılığının toplam varyansının %15’ini açıklamaktadır. Elde edilen bu sonuca göre rekreasyonel akış deneyimi, egzersiz bağımlılığının anlamlı bir yordayıcısıdır.