The effect of education in reducing noise on health personnels' knowledge level and behavioral change
Yükleniyor...
Tarih
2019
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Galenos Publishing House
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Objective: Noise must be reduced and taken under control because negatively affects the health of health personnel and preterm newborns in particular. The American Academy of Pediatrics reported that noise levels must be kept below 45 dB. However, many studies demonstrated that the desired level could not be reached. This research was conducted with the aim of evaluating the level of noise in a neonatal intensive care unit (NICU), and the effect of given education on controlling the noise. Materials and Methods: This research was conducted with doctors (4), nurses (18), and personnel (4) who worked in the 3rd level NICU of a university hospital. This research had a pre-test, post-test quasi-experimental design in a single group. Ethics board and institutional approval were granted from the hospital. A noise information form that was prepared by researchers, educational program on noise control, noise observation form, and noise measuring equipment were used in the study. Noise was measured for 24 hours over 7 days in repeated measurements in the unit before education, after education, and 6 weeks after the education program. Results: The noise levels were significantly lower 6 weeks after the education program compared with before the program (p<0.01). The percentage of correct answers given to questions in the information form was significantly higher 6 weeks after the education program compared with before the program among health personnel (p<0.01). The kappa compliance level was found significant among observers in the evaluation of doctors, nurses, and personnel in accordance with the noise observation form (p<0.01). Conclusion: It could be suggested that the education method was effective in terms of reducing noise, reducing noise levels in the environment, improving the information level of health personnel, and positively affecting the behaviors of personnel. It can also be concluded that the noise observation form is reliable.
Amaç: Gürültü özellikle preterm yenidoğanların ve sağlık çalışanlarının sağlığını olumsuz yönde etkilediği için azaltılması ve kontrol altına alınması gereken bir durumdur. Amerikan Pediatri Akademisi gürültü seviyesinin saatlik 45 dB’nin altında olması gerektiğini bildirmiştir. Ancak yapılan birçok çalışmalarda, istenilen düzeye ulaşılamadığı görülmektedir. Araştırma, yenidoğan yoğun bakım ünitesindeki gürültü düzeyini ve gürültü kontrolü için verilen eğitimin etkisini değerlendirmek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Araştırma, bir hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesi 3. düzeyinde çalışan doktor, hemşire ve personel üzerinde yapıldı. Tek grupta ön test-son test yarı-deneysel bir tasarım olarak yapıldı. Hastaneden etik kurul ve kurum izni alındı. Çalışmada araştırmacılar tarafından hazırlanan gürültü bilgi formu, gürültü kontrolü eğitim programı, gürültü gözlem formu ve ses ölçüm cihazı kullanıldı. Ünitede eğitim öncesi, eğitim sonrası ve eğitimden altı hafta sonra yapılan tekrarlayan ölçümde 7 gün ve 24 saat boyunca gürültü ölçümleri yapıldı. Bulgular: Gürültü seviyesinin, eğitim öncesine kıyasla eğitimden altı hafta sonrasında anlamlı derecede düşük olduğu bulundu (p<0,01). Sağlık çalışanlarının bilgi formundaki sorulara doğru cevap verme yüzdesinin de eğitimden altı hafta sonrasında eğitim öncesine kıyasla anlamlı derecede yüksek olduğu belirlendi (p<0,01). Doktor, hemşire ve personelin gürültü gözlem formuna göre değerlendirilmelerinde gözlemciler arası kappa uyum düzeyinin anlamlı olduğu bulundu (p<0.01). Sonuç: Araştırma sonucunda gürültünün azaltılmasında eğitim yönteminin etkili olduğu, ortam gürültü düzeyini azalttığı, sağlık çalışanlarının bilgi düzeyini arttırdığı ve çalışanların davranışlarını olumlu yönde etkilediği ayrıca gürültü gözlem formunun güvenilir olduğu sonucuna ulaşılabilir.
Amaç: Gürültü özellikle preterm yenidoğanların ve sağlık çalışanlarının sağlığını olumsuz yönde etkilediği için azaltılması ve kontrol altına alınması gereken bir durumdur. Amerikan Pediatri Akademisi gürültü seviyesinin saatlik 45 dB’nin altında olması gerektiğini bildirmiştir. Ancak yapılan birçok çalışmalarda, istenilen düzeye ulaşılamadığı görülmektedir. Araştırma, yenidoğan yoğun bakım ünitesindeki gürültü düzeyini ve gürültü kontrolü için verilen eğitimin etkisini değerlendirmek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Araştırma, bir hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesi 3. düzeyinde çalışan doktor, hemşire ve personel üzerinde yapıldı. Tek grupta ön test-son test yarı-deneysel bir tasarım olarak yapıldı. Hastaneden etik kurul ve kurum izni alındı. Çalışmada araştırmacılar tarafından hazırlanan gürültü bilgi formu, gürültü kontrolü eğitim programı, gürültü gözlem formu ve ses ölçüm cihazı kullanıldı. Ünitede eğitim öncesi, eğitim sonrası ve eğitimden altı hafta sonra yapılan tekrarlayan ölçümde 7 gün ve 24 saat boyunca gürültü ölçümleri yapıldı. Bulgular: Gürültü seviyesinin, eğitim öncesine kıyasla eğitimden altı hafta sonrasında anlamlı derecede düşük olduğu bulundu (p<0,01). Sağlık çalışanlarının bilgi formundaki sorulara doğru cevap verme yüzdesinin de eğitimden altı hafta sonrasında eğitim öncesine kıyasla anlamlı derecede yüksek olduğu belirlendi (p<0,01). Doktor, hemşire ve personelin gürültü gözlem formuna göre değerlendirilmelerinde gözlemciler arası kappa uyum düzeyinin anlamlı olduğu bulundu (p<0.01). Sonuç: Araştırma sonucunda gürültünün azaltılmasında eğitim yönteminin etkili olduğu, ortam gürültü düzeyini azalttığı, sağlık çalışanlarının bilgi düzeyini arttırdığı ve çalışanların davranışlarını olumlu yönde etkilediği ayrıca gürültü gözlem formunun güvenilir olduğu sonucuna ulaşılabilir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Education, Noise, Health Personnel, Neonatal, Intensive Care Unit, Eğitim, Gürültü, Sağlık Profesyoneli, Yenidoğan, Yoğun Bakım Ünitesi
Kaynak
Turkish Journal of Intensive Care
WoS Q Değeri
Q4
Scopus Q Değeri
Cilt
17
Sayı
1